30 Nisan 2015 Perşembe

Civcivler :)

Dün hastaneden dönerken kızıma bu küçük civcivleri aldık :) Zaten ne zamandır aklımdaydı, çiftlik temamızla da denk geldi. Fen ve doğa günümüz için çok güzel oldu :) Aslında biz ördek istiyorduk ama kalmamıştı, olsun bunlar da çok tatlı.



Küçükken benim de bir çok kere civcivim oldu ama hep öldüler :( Ördekleri büyütmüştük ama sonra verdik. Ben çok severdim hayvanları, hala da severim. Azra da sevsin çok istiyorum. Şimdilik araları bir iyi bir limoni:) 
Aslında sevmek istiyor ama korkuyor. eline almaya çalışıyor bu sefer de çok sıkar zavallıya zarar verir diye ben korkuyorum. Henüz tam olarak alışabilmiş değiliz. Benim elime almamı istiyor sonra gagalarını tutuyor, ayaklarına dokunuyor, yere koymamı istiyor sonra kaçıyor. Arada bir kutunun kapaklarını üzerlerine kapatıyor. Durumlar böyle :)
Yalnız bu küçüklerin bakımının zor olduğunu unutmuşum ben. Sıcak tutmak gerekiyor. Evde kaloriferler yanmıyor, ben de kutunun dışına sıcak su torbası koyuyorum, kutuya yapışıp uyuyorlar. Gece bir kaç defa ısıttım soğuyan sularını. Gündüz de güneş çıkmadı bu gün, yine üşüdüler. Biraz büyüseler kurtaracaklar kendilerini bakalım. Ne yerler tam da bilmiyorum, şimdilik yem veriyorum sadece ama haşlanmış yumurta da veriliyormuş sanırım. 

Bakalım ne olacak bizim ufaklıkların akıbeti...
Devamını Oku »

28 Nisan 2015 Salı

Horoz Şapka ve Borudan At

Bu gün başımıza kötü bir olay geldi malesef :( Azra düştü ve alnı açıldı. Koşarken düştü ve gardırobun kenarına çarptı :( Hastaneye gittik röntgen çekildi, çok şükür kafatasında bir şey yok. Yarasını da yapıştırma yöntemiyle kapattılar. Şimdi iyi uyuyor ama ben çok korktum :( Allah evlatlarımızı korusun...

Sabahtan etkinliklerimizi yapmıştık, yazısını yazayım bari...


Atımızın yapılışı şöyle; Gri izolasyon borularından alıyoruz. Aslında havuzlarda kullanılan sosislerle de oluyor ama maliyeti fazla. Bu boru 75 kuruştu, sosisler 7,5tl. Sonra üst kısmına yünlerle saç yapıyoruz (keçeyle de olur). Sonra kafa yapmak için üst kısmını büküp iple bağlıyoruz. Kulaklar keçeden, gözleri de kalemle çizdim. Azra önce pek sevmedi, sonra oynadı ama resmini çekemedim.

Horoz şapkamızı da evadan yaptım. İbibiği Azra'nın el izi, gagası üçgen, gözleri için ise iki daire. Dikdörtgen şeklindeki evanın üzerine yapıştırıp, arkadan da o evayı ek bir parça ile çocuğun kafasına göre ayarlayıp birleştiriyoruz.  Bununla da çok oynayamadan kızımın kafası uf oldu :(

Neyse bu günlük böyle, umarım yarın sağlıklı bir şekilde uyanır kuzum...
Devamını Oku »

27 Nisan 2015 Pazartesi

Çiftlik Hayvanları Eşleştirme

Bir haftalık bir aradan sonra yine karşınızdayım. Aslında yapmak istediğim çoğu şeyi yapamadım henüz ama etkinlik yapmayı ve bloğumu özledim :) Bu hafta çok eğlenceli olacağını tahmin ettiğim bir tema ile karşınızdayız; Çiftlik

Bugün günlerden matematik ve tabii Azra'nın yaşına uygun bir matematik etkinliği yaptık. Matematik deyince aklımıza sadece rakamlar, şekiller, toplama, çıkarma geliyor ama aslında zihni matematiğe hazırlamak çok daha önemli. 

Biz bugün bir eşleştirme etkinliği yaptık. Bu tarz bulmacalar problem çözme yeteneğini arttırıyor ve görsel hafızanın gelişimine destek veriyor. Ayrıca biri kağıtta diğeri üç boyutlu obje olunca somutlaştırma konusuna da giriş yapmış oluyoruz.


Daha önce hiç böyle bir şey yapmadığımız için 4 hayvan ile başladım ama Azra'yı küçümsemişim. Bir kere de yaptı hepsini, sonra yemeğe başladı :) Şaşırdım açıkçası çünkü bu hayvanları da yeni aldım ama oynamıştık önceden anlatmıştım. Keşke daha çok hayvan resmi koysaymışım dedim ama neyse başlangıcımız böyle olsun. Önümüzdeki haftalarda yapacağım daha fazlasını. 

Resimleri netten buldum ve altlarına isimleri yazdım. Aşağıdaki resmin çıktısını alabilirsiniz. Sonra onları pvc ile kapladım. Tek tek kart şeklinde de kesebilirsiniz. 


İyi eğlenceler :)


Devamını Oku »

19 Nisan 2015 Pazar

MiniDostluk 4 - Piknik

Geçtiğimiz cuma günü bir parkın çimenlerinde kız kıza piknik yaptık :)


İyi bir dost, evde çarçabuk hazırlanmış atıştırmalıklar (Arzu ablanın turşu kavurması enfesti), bir örtü, bir kaç oyuncak... İşte çocuklarla keyifli bir gün yaşamak bu kadar basit. 

Hayat akıp giderken bir şeyleri kaçırdığım hissine kapılıyorum hep... Çünkü anı yaşayamıyorum! Kafamda hep ya geçmiş ya gelecek kaygısı... Akşama ne pişirsem? Makinayı çalıştırmış mıydım? Yarın hangi etkinliği yapacağız? Şu camları bir silemedim gitti! Dün parktaki kadın çocuğa ne kadar da bağırdı :( gibi. Bu düşünceler, o anın güzelliğini kaçırmama sebep oluyor. Yetişkin kişi kaygılarla boğuşup hayatı buğulu camlar arkasında izlerken çocuk kaygısız ve net. Tüm duygularıyla, tüm benliğiyle o anda yaşıyor. 5 dakika önce düşmüş mü umurunda değil, kalkıyor ve oyununa devam ediyor. Yerde bir karınca görüp dakikalarca onu izleyebiliyor ya da gökyüzünde uçan küçücük kuşları fark edip heyecanlanıyor. Çocuk gerçekten yaşıyor, yetişkin yaşadığını sanıyor...

O gün Arzu abla Eylül Ada ile neşe içinde koşturuyor ve Azra oyuncaklarıyla oynuyorken ben, çimenlerin üzerinde oturmuş parkta oynayan çocukları izliyor ve bunları düşünüyordum. Anı yaşamak bu kadar zor olmamalı dedim ve bir yerlerden başlamaya karar verdim. Bu benim hayatım için olduğu kadar Azra için de önemli, çünkü anı yaşamayan kişiler çocukla kaliteli zaman geçirmekte çok zorlanıyorlar. Oyun oynamaktan sıkılıyorlar, acele ediyorlar ya da bir şekilde sıvışmaya çalışıyorlar. Tabii bu konu üzerinde çok çalışmalıyım, yılların alışkanlığı öyle çabuk değişmiyor. Neyse buraya da yazdım iyi oldu, unutmayayım!

Gelelim bizim kızlara :) Azra'nın bebek sevdası ne olacak bilemiyorum. Her yerde bebekle geziyor, tahterevalliye bindiriyor, sallıyor, yemek yediriyor, bezliyor, yıkıyor vs.. Anneanne oldum resmen. Yalnız bunu tüm bebeklere hatta peluş ayıcıklara da yapıyor yani tek bebekte takıntılı değil. Bakalım geçici bir şey mi yoksa iyi bir anne olmaya giden yola mı girdi şimdiden :) Meraktayız...


Azra parkın içinde elinde bebeği aheste aheste salınırken Eylül Ada parkı keşfe çıktı, zirvelere tırmandı :) Arzu abla da onun peşinde. Ona bakınca ben rahatmışım dedim ya... Bizimki koşmuyor bile. Yapısı böyle kızın, sakin! Ben de istiyorum ki koşsun biraz. İnsan oğlu işte, hep elinde olmayanda gözü var :)


Bu arada Eylül Ada saçlarımı beğenmedi, bu işe bir el atmak lazım dedi :) Tokamı söktü attı ve saç şekillendirme işlemlerine başladı. Onu gören masum köylü Azra da hemen kucağımda bitti tabii. Biri o yandan biri buyandan oh değmeyin keyfime.

Arzu ablamın sohbeti her zaman ki gibi şahaneydi zaten... Harika bir gündü bizim için anlayacağınız, şiddetle tavsiye olunur :) Kapın çocukları, doğru pikniğe...

Devamını Oku »

17 Nisan 2015 Cuma

Mini Mini Bir Kuş

Bu gün dil gelişimi etkinlikleri günümüz ve konumuz kuşlar.

Azra kitap okumayı çok seven bir çocuk. Çok fazla kitabı yok ama zaten içlerinden de belli kitapları seçiyor. Özellikle gerçek veya gerçeğe yakın resimler olan ve içinde karakterler yada gerçek kişiler olan kitapları seviyor. Bu aralar ise İlk 100 kelimem isimli kitabı yemiş yutmuş bulunmaktayız, günde 100 kere aynı resimleri sorduğu doğrudur. 

Dün de kuşlar ile ilgili çıkartmalı bir kitap buldum ve temamızla alakalı olunca hemen aldım. Çıkartmalar belki dikkatini çeker dedim. Öyle de oldu ama kitaba değil çıkartmaları sökmeye odaklandı bizim kuzu :)

Bir de daha önceden almış olduğum kocaman resimleri olan Küçük Serçe kitabını okuduk. Onu daha dikkatle dinledi. Parmağıyla işaret ederek hayvanları sordu. 

Bir de bu haftanın favori şarkısı var tabii, Mini Mini Bir Kuş :) Ben şarkıyı söyleyip hareketleri yaparken Azra da böyle oynuyor. Parmaklarıyla mini mini yapmaya çalışıyor kuzucuk :)


Devamını Oku »

15 Nisan 2015 Çarşamba

Kuşlara Yakın Temas :)

Bu gün Fen ve Doğa günümüz, konumuz ise kuşlar. Dolayısıyla imkanımız varken onları yakından görmek güzel olur diye düşündüm ve Azra'yı kaptığım gibi Kayseri Harikalar Diyarı'ndaki Hayvanat Bahçesine götürdüm :)

Hayvanat bahçesine her gittiğimde, oradaki hayvancağızların haline içim acıyor :( Doğada özgürce dolaşacaklarına küçücük yerlere tıkılıp kalmışlar, hapiste gibiler. Fakat bir yandan da onların bu güzelliklerini görerek doğaya karşı duyarlılığı artan çocuklar olabileceğini düşünüyorum ve içimi ferahlatıyorum. Gerçekten o kadar eşsiz ve o kadar güzeller ki... Allah'ım ne güzel yaratmış her şeyi...


Aslında iki hafta önce Eylül Ada ve Arzu ablayla gitmiştik hayvanat bahçesine fakat kuşlar bölümünde gezerken Azra uyuyordu, görememişti. Anne yüreği el vermiyor işte, kuşları da görsün yavrucuğum dedim :) Tabii diğer hayvanları da gezdik tekrar. Özellikle atlara çok dikkatli baktı Azra. Biraz korktu ama yine de sevdi. Dıgıdık dıgıdık diyince ata biner gibi sallanıyor :)


Her yerde olduğu gibi bebeğimiz yanımızda :) Ona kuşları gösteriyor, bebek arabasına koyup kemerini bağlıyor ve gezdiriyor :) 

Kuşların hepsine ilgiyle baktı. Ben götürmesem öyle sıkılmadan, ağzı açık bakıyor :) Leylekten korktu biraz, diğerlerinden korkmadı. Kuşların renklerini, kanatlarını, nasıl uçtuklarını, ne yediklerini, su içmelerini, uyumalarını vs. bol bol konuştuk. Neredeyse 1 saat sadece kuşlara baktık. Sonra oyun alanına gidip biraz da hareket ettik :) Ama bitmedi...


Kuşlarla daha da yakın temas için babasıyla buluşup güvercinlere yem atmaya gittik :) Biz yanındayken değil de yalnızken biraz korktu güvercinlerden. İlk defa görüyor çünkü bu şekilde. Buralarda böyle kuşlar göremiyoruz anca tek tük küçük serçeler. 

Güzel ve yorucu bir gündü... Yazımı da yazdığıma göre artık çekilebilirim :)
Devamını Oku »

14 Nisan 2015 Salı

Kuşlar İçin Yemlik

Bu gün sanat günümüz ve biz çok yararlı bir sanat çalışması yaptık :)

Azra'nın içi doğa sevgisi dolu bir çocuk olmasını gönülden istiyorum. Dışarıda ağaçlara tekme atan, kedilerin kuyruklarından tutup sallayan, kuşlara köpeklere taş atan, hayvanat bahçesinde bile hayvancıklara zarar veren ( ki hayvanat bahçesinin mantığına zaten karşıyım ama madem oradalar bari gidip göreyim diyorum), sokaklara rahatlıkla çöp atan duyarsız çocukları gördükçe içim acıyor. Aileler çocuklara büyüklere saygıyı, evi temiz tutmayı öğrettikleri kadar doğaya saygıyı ve çevreyi temiz tutmayı da öğretmeliler. Bu konuda içim öyle dolu ki... Her dışarı çıktığımda birilerinin tutumları karşısında dehşete düşüp eve geri geliyorum ve hiç düzelme göremiyorum :( Ama eminim ki sayıca az olsalar da çocuğunun doğaya ve tüm canlılara karşı duyarlı bir birey olmasını sağlamaya çalışan anne babalar da var. onları düşünüyorum ve dünya adına umudumu korumaya çalışıyorum.

Bu projemiz için en çok ben çalıştım :) Süt kutularını kestim, yemleri hazırladım (ıslatılmış buğday ve bulgur, biraz kuru üzüm, biraz çekirdek, biraz bisküvi ve evdeki kek kırıntıları). Kutuların üzerine şönil taktım. Pet şişeyi ikiye bölüp iki tane de suluk yaptım. Kutuların hepsini kaplayacaktım kağıtla ama kuşlar yapıştırıcının ve boyaların kokusundan rahatsız olurlar belki diye sadece bir tanesini kapladım ve Azra boyadı. Diğerlerine de Meraklı Minik'in çıkartmalarından yapıştırdık. Kutularımız hazır olduktan sonra parka gittik. 

Buralarda güvercin yok, hep serçe. Onlar da ürkek olduklarından, kaçıyorlar hemen, resim çekemiyoruz. Kutuları ağaca astık, biraz da yerdeki kuşlara attık. Bekledik, bekledik, kuşlar gelmedi. Bir tanesi kutuya yaklaştı, baktı, baktı ama cesaret edip yiyemedi :) Yarın gidip tekrar bakacağız bakalım yemişler mi? Yem ve su takviyesi yaparız bitirirlerse.  

Etrafınızda kuşlar ve ağaçlar varsa siz de yapın derim :) Çocukla paylaşılacak güzel şeyler bunlar...
Devamını Oku »

13 Nisan 2015 Pazartesi

Büyük Kuş - Küçük Kuş

Bu hafta Azra'nın ilgi ve alakası üzerine temamız; Kuşlar... 

Bu aralar kuşlarla çok ilgili bizim küçük hanım. Parkta oynarken bir apartmanın 6. katında balkona tünemiş kuşu görüp bana gösterebiliyor :) Uçan kuşlar, yem yiyen kuşlar, yıkanan kuşlar hep ilgi alanımız içinde. Dolayısıyla kuşlarla ilgili bir tema eğlenceli olacak gibi...

Matematik günümüz için yine gece oturup bir şeyler hazırladım. Bu sefer sayılar değil büyüklük ve küçüklük kavramı üzerinde duralım dedim. Bir A4 kağıdını mukavvaya yapıştırdım, evadan 3 renk büyük ve küçük kuşlar yaptım. Kağıdın üzerine kuşların şeklini çizdim ve boyadım. Bir de onlara yuva yaptım. Eva kuşların arkalarına cırt cırt, önlerine göz yapıştırdım. Kalemle de üzerlerine kanat çizdim ve etkinliğimiz hazır hale geldi . Kağıdı pvc ile kaplamadım ama eğer malzemesini bulursam bundan sonraki etkinlikleri kaplayacağım. Çok daha sağlam olur.

Azra'nın ilk hareketi kuşların gözlerine parmak sokmak oldu :) Sonra da hepsini söktü. Ben bir resim çekeyim diyene kadar masadan kalktı gitti :) Tabii burada anne hünerleri devreye giriyor. Başladık oyunlar yapmaya. "Kırmızı anne kuş çocuğunu yanına çağırmış. Küçük kırmızı kuş nerede? Aaa buradaymış, hemen uçsun büyük kırmızı kuşun yanına. Mavi kuşlar kağıtta durmak istemiyorlar, şuraya konmak istiyorlarmış. Küçük sarı kuş annesini görememiş, sen görebiliyor musun?"


Bu şekilde bol muhabbet ile oyunumuzu tamamladık ve rafımıza koyduk. Bakalım bir daha ne zaman alır eline.
Devamını Oku »

11 Nisan 2015 Cumartesi

Kelebek Makarnalar

İşte kelebek temamızın son etkinliği, kelebek makarnalar ile duyusal oyunumuz.


Kelebek makarnaları gıda boyası ile renklendirdiğim sularda 1 saat bekletip süzdükten sonra 1 gün kuruttum. Çok güzel oldular. 

Sonra kelebek şekli verip yavrunun önüne sundum. Önce bir mıncıkladı, karıştırdı. Sonra büyük süzgeçle aktarma yaptı. Sonra renk renk ayıralım diye legoları getirdim ama renklerle hiç alakası olmadı :) Kaşıkla içlerine makarna doldurup boşalttı. Kelebekler uçuyoooor diye yukarıdan aşağıya döktüm makarnaları, yağmur yaptım :)

En son hepsini devirip biraz da öyle oynadı ve odanın her yerine saçmaya başlayınca kaldırdık :)

Önümüzdeki haftanın temasını arıyorum şu aralar... Fikir vermek isterseniz mutlu olacağım :)
Devamını Oku »

Kelebek Kurabiyeler

Bu gün günlük yaşam becerileri aktivitemizle karşınızdayız. Ana kız kurabiye yaptık :)

Öncelikle çok zorlandığımı itiraf etmek istiyorum çünkü Azra kurabiye işine bayıldı ve kol bacak kafa göz olaya dalmaya çabaladı. Hamurları eliyle un ufak edip her yere savurdu, çiğ çiğ yedi. Durdurulamaz bir enerjiyle kurabiye yaptı yani anlayacağınız :) 

Una atlıyor, unu havada yakalıyorum, bir kahkaha. Tepsiyi itiyor, tutuyorum, kahkaha. Hamur kapıp kaçıyor, kahkaha kahkaha :) Fena yordu beni bücürük ama çok eğlendi. O her şeye değer.Bir de hakikaten hamuru açabiliyor az da olsa. Çok şaşırtıcı :) Bu kız iyi bir ev hanımı olacak sanırım, hamurunda var :)

 Temizliğe de yardım etti ama hakkını yemeyeyim :) Ayıptır söylemesi çok güzel masa siler, toz alır benim kız. Elimden her iş gelir :) Kurabiyelerin tadını da çok sevdi, dört köşe oldu baksanıza :)

Devamını Oku »

9 Nisan 2015 Perşembe

Kelebekler ve Renkler

Dün etkinlik yapmadım çünkü Azra ile bir şey denemeye çalıştım. Hatırlarsanız çok huysuzluk yaptı yazmıştım 2 gün önce. Gerçekten iki gün boyunca çok ağladı, hiç durmadı. Sonra beni aldı bir düşünce, sebebini düşündüm ve o iki gün boyunca Azra ile düzgün bir iletişime geçmediğimi fark ettim. Nasıl bir iletişimden bahsediyorum? Göz göze, diz dize, başka hiç bir şey düşünmeden, kendini bırakıp o anı yaşayarak kurulan bir iletişim.

Dün daha dikkatli davrandım ve bol bol onu gözlemleyerek oyunlar oynadım. İnanılmaz bir şekilde sakinleştiğine şahit oldum. Gerçekten iletişimin gücü mucizeler yaratabilir. Biliyorum içinizden ben de ilgileniyorum ama olmuyor diyebilirsiniz. Her çocuk farklı tabii. Fakat eğer yapmıyorsanız lütfen bir deneyin. Bir gün içinde toplam en az iki saat, telefonsuz, bilgisayarsız, yapılacak işleri düşünmeden, başka hiç bir şey ile ilgilenmeden, yavrunuzun ne istediğini, o küçük dünyasında neler yaşadığını, nelere heyecanlandığını, sizinle vakit geçirmekten ne kadar hoşlandığını düşünerek, gözlerinizin içine baktığını fark ederek ve o ne isterse onunla ilgilenerek zaman geçirin. Bence farkı çok net gözlemleyebileceksiniz. Ben yeterince ilgilendiğimi düşünerek yanıldığımı fark ettim ve çok daha özenli olmaya karar verdim kendi adıma. İki gündür meleğim kuzu gibi, yeni şeyler öğrendi ve çok mutluyuz :)

Gelelim bu gün yaptıklarımıza. Fen ve Doğa etkinlikleriyle Dil Gelişimi etkinliklerini bir güne sığdırdık :) Kelebek temamız için çıkartmalar almıştım, onlarla oynadık ve renklerin karışımına şahit olmak için temiz bir duyusal çalışma yaptık.

Poşet kelebeğimiz yapımı şöyle; Fırın poşetinin köşelerine resimde görülen renklerde evde yapılmış parmak boyalardan koydum. Sonra kenarlarını desenli bant ile sıkıca kapattım. Ortasına mandal taktım. Mandala göz ağız ve şönilden anten de yapınca çok hoş oldu :) Mıncık mıncık oynadık ve hiç bir yerimiz kirlenmedi :) Ayrıca renk karışımından da bahsettik ama Azra daha çok yerden yere atıp parçalamaya çalışmakla ilgilendi :)

Kelebek çıkartmalarını da kırtasiyeden aldım. Gerçek kelebek gibi oldukları için Azra görsün istedim. Geçen ay Meraklı Minik dergisinden çıkan çiçek karlarını da koydum masaya. Kelebekler uçuyor, çiçeklere konuyor, bak bu çiçeğin adı papatya, bak bu kelebek yeşil gibi konuşarak oynadık ve kelime dağarcığımızı genişletmeye çalıştık. Ayrıca kelebekleri yapıştırıp sökmeye çalışarak ince motor gelişimimize destek verdik :) 

Çalışsın minik parmaklar :)
Devamını Oku »

7 Nisan 2015 Salı

Kelebek Olduk Uçuyoruz :)

Kelebek temamızın sanat etkinlikleri gününde kelebek olmaya karar verdik :)

Yapılışı çok basit. Öncelikle bir mukavva ve ev yapımı parmak boyaları bebişimizin önüne veriyoruz ve oturup zevkle izliyoruz. Bir tarafı boyadıktan sonra kurutup diğer tarafı da boyatıyoruz. 2 saatte tam kurudu bizimkisi. 

Sonra mukavvamızı basit bir kelebek şeklinde kesiyoruz ve 4 delik açıp biraz kalın bir ip geçiriyoruz (ben ayakkabı bağcığı kullandım). Tek ipi 4 delikten birden geçirdim yani iki ayrı ip yapmadım. Böylece ayarlanabilir oldu. Ben de takabiliyorum, arkasından bir düğüm atıp Azra'da kullanabiliyor yani. 

Bu kanatlarla gerçekten çok eğlendik :) Önce ben taktım, korkmasın diye. Kelebek oldum, uçuyorum diyerek evde koşmaya başladım. Tabii Azra da peşimden. Biraz saklandım, buldu beni derken o da istedi kanatları :) Bu sefer o koşmaya başladı, ben kovaladım. 

Hep dediğim gibi yaptığım tüm etkinlikler birer araç. Amaç birlikte eğlenmek :)

Bol eğlenceli günler dilerim...
Devamını Oku »

Kelebek Eşleştirme ve Sayılarla Tanışma

Bu hafta baharın gelişinden de etkilenerek yine renkli ve eğlenceli bir tema seçtim; Kelebek. Kelebekleri çok seviyorum ben, doğum günü temamız da kelebekti :) Yine güzel bir hafta olacak İnşallah. 

İlk günümüz Matematik ve aslında bu yazıyı dün yazmış olmam gerekiyordu ama yazamadım. Dün Azra'ya bir haller oldu anlamadım. bir dakika durmadı, hep ağladı. Normalde o öğlen uyurken yazardım ama uyumadan önce hep ağladığı için yapamadık etkinliğimizi. Akşam da çok geç uyudu, ben de bitmiştim yine yazamadım. 

Acaba diyorum bundan sonra hep mi böyle olacak yoksa bir günlük bir çılgınlık hali miydi? Derdini de anlamadım ki. Her önerime ağlayarak cevap verdi. Zar zor üstünü giydirip dışarıya çıkardım da rahat ettim biraz. Böyle günlerde sakin kalmayı başarmak çok önemli. Elimden geleni yaptım ama sanırım yeteri kadar sakin kalamadım :( Ah annelik, sen ne zor şeysin!

Gelelim etkinliğimize... Pazar gecesi oturup hazırladım bunları. Birisi saymak için diğeri ise renkleri tanıma ve görsel algı için. 

Bu oyunları böyle hazırlayıp önüne  koymak yetmiyor, bol bol sohbet ederek, değişik oyunlar yaparak oynuyoruz. Yoksa yüzlerine bile bakmaz. Aslında hazırladığım her şey bir araç. Yani amaç birlikte oynamak ve keyif almak. Bunu başardığımızı düşünüyorum Azra ile. Mesela bu oyunda minik kelebeklerle uzun süre oynadık, koltuğa kondu, burnumuza kondu, uçarak dans etti gibi. Sonra evin her yerinden topladım onları tabii :)


Devamını Oku »

4 Nisan 2015 Cumartesi

Yumuşacık Köpüklerden Gökkuşağı

Bu etkinlik ile gökkuşağı haftamızı bitiriyoruz ama aslında daha doyamadım :) Bayıldım ben bu temaya, sanırım bir daha tekrarlarım.

Bu etkinliğimiz için gerekli olanlar yarım kalıp beyaz sabun, sıcak su ve gıda boyası. Beyaz sabunu rendeliyoruz ve üzerine bir miktar sıcak su döküyoruz. Sonra onları mikser ile köpürtüyoruz. En son köpükleri bir kaba aktarıp üzerine gıda boyası serpiyoruz ve kaşıkla boyayı dağıtıyoruz.

Gelelim detaylara... Öncelikle biraz zahmetli bir iş. Köpükler leğenin içinde kabardıkça küvete aktardım, su bitip sabunlar kaldıkça su ekledim, ekledikçe köpürttüm. Uzun sürdü. Direk küvette çırpmadım çünkü sonuçta mikser, mutfak gereci, banyo malzemesinde kullanmadım. Köpüğü aktarırken her yeri de sabunladım. Köpükler ilk çırpıldığında kabarık oluyor sonra biraz küçülüp, uzayan bir kıvama geliyor.

Köpükler o kadar güzel bir kıvama geliyor ki Azra'yı içinden çıkarmak zor oldu :) Bir de oynadıktan sonra o sabunları durulamak :) Ama çooook mükemmel ve tertemiz bir duyusal etkinlik!!! Özellikle banyo öncesi için ideal.

Önce biraz temkinli davrandı Azra, sonra kıyafetlerle daldı olaya, en son baştan aşağıya köpük içinde kaldı:) Ben de bol bol oynadım köpüklerle, kıvamı çok güzel, uzuyor elde. Aslında böyle olacağını tahmin etmemiştim. Köpükler söner sandım ama sönmedi. Bir de kokulu beyaz sabunla yaptım, mis mis koktu bütün ev :)

Not: Eline bir şey bulaşmasını istemeyen bebekler sevmeyebilir. Bir de elini gözüne sürmemesine dikkat ediniz, gözü yanıp ağlarsa etkinliği hüzünlü bir şekilde bitirmiş olursunuz :)

Devamını Oku »

3 Nisan 2015 Cuma

Gökkuşağı Duyusal Balonlar

Bu fikir ne zamandır aklımdaydı ama bir türlü fırsat bulamadım yapmaya, bu güne kısmetmiş. Malzemeler çok basit, renkli balonlar ve içlerine koyulacak farklı malzemeler.

Ben balonlara huni yardımıyla pirinç, tuz, mercimek, kuru fasülye ve su koydum. Tepsiye dizdim ve Azra'ya sundum. Önce hepsini bir kucakladı, sonra su dolu olanı aldı ve dakikalarca ağzı şaşkınlıktan açık bir şekilde onunla oynadı. Ben de hayret içinde kaldım. Bu kadar eğleneceğini bilseydim önceden yapardım mutlaka.

Tuz ve su baloncukları başta olmak üzere hepsiyle tek tek oynadı. Sonra kucağına alıp evde gezdirdi.


Bütün bu güzellikle bir kaç saat sürdü çünkü sonrasında hepsini ısırarak patlattı :( Olsun bu kadar keyif de yeter bize :)
Devamını Oku »

2 Nisan 2015 Perşembe

Mini Dostluk 3 - Gökkuşağı

Bu gün Eylül Ada günüydü :) Biz kapılarda bekliyoruz kendisini o da "Azyaa Azyaa" diye bizi sayıklıyor :) 

Dün gece gece geldiler bana, kalktım saatin ikisinde etkinlik hazırladım :) Daha önce 3 renk boyadığım pirinçlere dün 3 renk daha ekledim ve güzel bir gökkuşağı yaptım. Renkli şönilleri birleştirip bir gökkuşağı yaptım ve pirinçlerin üzerine koydum. Sonra bütün renkli oyuncakları, küçük kapları ve çeşitli aktarma gereçlerini de çarşafın üzerine dizdim. Ortam çok hoş oldu. Şöyle bir baktım " Bu etkinlik Eylül Ada'sız ve Arzu ablasız boğazımdan geçmez" dedim ve onları da kahvaltıya çağırdım :) Azra heyecanla kapılarda bekledi arkadaşını, kavuşma anları da çok heyecanlıydı :) 

Kahvaltıdan sonra sabahtan beri kapalı duran çocuk odasının kapısını büyük bir heyecanla açtık ve hemen olaya daldık. Ben daha renkleri sayamadan Azra başladı karıştırmaya. Sonra Eylül Ada kürekle doldurmaya başladı pirinçleri kaplara. Sonra tabii borcam fenalık getirdi kızlara, tüm pirinçler çarşafa döküldü :) Arzu abla ile ben de ufak çaplı bir orkestra kurduk ve pirinçlerle müzik yaptık. Bir süre oynadık, sonra baktık ki çarşafta sadece biz kalmışız, kızlar gitmiş :) Böylece sona erdi etkinliğimiz.


Bu arada aslında bugün dil gelişimi günümüzdü ama atlamış olduk. Gerçi Arzu ablanın bizim evde olması başlı başına bir dil gelişimi aktivitesi :) O kadar güzel anlatıyor ki her şeyi çocuklara, bayılıyorum. İnsanların "Amaaaan o çocuk ne anlar" mantığının aksine Arzu ablam her şeyi güzel güzel anlatıyor. Sokaktaki çöp arabasından, banyodaki duş ahizesine kadar. Ses tonuyla, mimikleriyle ve heyecanıyla çok basit şeylere bile masalsı bir hava katıyor. Ben de yapmaya çalışıyorum ama beceremiyorum onun gibi, tıkanıp kalıyorum bir yerde :) Ders almam lazım acil :) 

Dostluk her yaşta çok güzelll...
Devamını Oku »

1 Nisan 2015 Çarşamba

Süt ile Gökkuşağı Deneyi

Bu çalışmayı çok gördüm ve çok merak ediyordum nasıl olduğunu. Bu gün fen ve doğa günü ve konumuz gökkuşağı olunca hemen dedim gelsin sütler boyalar :)

Malzemelerimiz bir tabak, biraz süt(ben çok az kullandım, 1 cm bile yoktu süt), gıda boyası (sıvı değilse sulandırıp katıyoruz), bulaşık deterjanı ve kulak çubuğu.

Sütü tabağa koyup içine gıda boyalarını damlatıyoruz. Sonra kulak çubuğunu deterjana batırıp süte değdiriyoruz ve muhteşem renk cümbüşünü izliyoruz. O kadar güzel bir görüntü oluşuyor ki üst üste tam 3 defa yaptık Azra ile :)


Evde gıda boyanız, sütünüz ve bir de çocuğunuz varsa durmayın, mutlaka hemen yapın.

Not: Çocuk olmadan bile yapılabilir, çok keyifli :))
Devamını Oku »