31 Mart 2015 Salı

Renkli Kumlardan Gökkuşağı

Bugün gökkuşağı temamızın sanat etkinlikleri günü. Aslında parmak boyama yaptıracaktım ama elektrikler kesildiği için yıkanıp temizlenemeyiz diye planda bir değişiklik yaptık. 

Hafta sonu gittiğimiz bir alışveriş merkezinde kum boyama etkinliği vardı. Biz de katıldık Azra ile. Oradan (söyleyerek :)) çantaya attığım az az bir kaç renk, renkli kum vardı. Onlarla bir resim yaptım Azra uyurken. Sonra önüne koydum ve resimler üzerinde konuştuk. Yağmur yağıyor ama güneş de var. Gökkuşağı çıkmış. Kız ıslanmamak için şemsiye tutmuş falan filan...


Sohbetimiz çok uzun sürmedi Azra bir an önce dokunmak istedi ve eğlenceli anlar başladı. O kadar zevkle bozdu ki resmi, kahkahalar attı :) Resmen sanat düşmanı bu kız yahu :) Birbirine karışmış kumlarla oynadık bir süre. Sonra başka etkinliklerde kullanmak üzere kaldırdık.

Bu sanat etkinliğinin de büyük kısmını ben yapmış oldum... Sanırım bir süre bu böyle gidecek ama olsun biz eğleniyoruz :)

Devamını Oku »

30 Mart 2015 Pazartesi

Gökkuşağı Tamamlama ve Damlalarla Matematik

Bu haftaya çok heyecanlı başladım çünkü tema harika; Gökkuşağı :)

Bu aralar en sevdiğim şeylerden biri gökkuşağı, aklımda çok planlar var kendisiyle ilgili ama bir türlü hayata geçiremiyorum. Bakalım bu hafta neler yapacağız :)

Dün gece tuz seramiği yaptım ilk defa. 3 bardak un 1,5 bardak tuz, 1,5 bardak ılık suyu yoğurdum ve güzel bir hamur elde ettim. Sonra o hamurdan gökkuşağı yapmaya çalıştım ama bayağı zorlandım. Kaç kere bozdum tekrar yaptım. Sonunda tam istediğim gibi olmasa da bir şey çıktı ortaya. Sonra onları fırında kuruttum (100 derecede yaklaşık 4 saat) ve parmak boyasıyla boyadım. Başka boya yoktu çünkü, elimdekilerle idare edeyim dedim. Fakat boyası hiç iyi olmadı, kuruyunca hep söküldü. Azra ile biraz oynadık, baktım tüm boyalar çıktı, mahvoldu. Azra onları iç içe koymak yerine söküldüğünü fark ettiği boyaları sökmekle uğraştı. Yani benim açımdan başarısız fakat Azra açısından zevkli bir etkinlik oldu. Renkleri, büyüklüğü küçüklüğü tekrar ettik. Bir daha yaparsam üşenmeyip gidip akrilik boya alacağım!


Bir de Azra'yı sayılarla tanıştırmak için basit bir etkinlik hazırladım çünkü bu gün matematik günü :) Parlak bir kartonun (pastane kutusunun içi) üzerine pastel boyalarla gökkuşağı çizdim, uçlarına pamuklarla bulut yaptım, en alta da kalın keçelerle yağmur damlaları yaptım. Damlaların arkası cırt cırtlı. Üzerlerine de rakamlar yazdım. Azra henüz yapamıyor tabii ama rakamları görsün istedim. Daha büyük çocuklar için de kullanılabilir rahatlıkla.

Rengarenk günlere hazırlıklı olun :)


Devamını Oku »

26 Mart 2015 Perşembe

Elma Seven Keçi


Dün gece oturdum dil gelişimi etkinliğimiz için bu minik elma seven keçiyi yaptım. Yine tembelliğimden dolayı yapıştırdım, dikmedim. O yüzden tam istediğim gibi olmadı ama yetti, napalım :)

Çeşit çeşit hikayeler uydurduk, elmalar yedirdik, kitabın içine sokup çıkardık keçimizi :) Azra'nın elinde zavallı neye uğradığını şaşırdı. Bir baktım, bebek arabasına koymuş gezdiriyor, bir baktım, ağzına elmaları bastırıyor :) Son olarak bir kenara fırlatılmış olarak buldum tabii! Beklenen son :)

Bu elma teması çok eğlenceli gidiyor bizim için. Bakalım yarın neler yapacağız :)
Devamını Oku »

25 Mart 2015 Çarşamba

Elmalardan Yelkenliler

Elma haftamızın üçüncü günündeyiz. Bu gün konumuz Fen ve Doğa. Elma zaten başlı başına bir doğa unsuru olduğundan aslında biz doğayı bütün haftaya yaymış durumdayız :) Fakat bu gün de farklı bir şey yapalım istedim.

Miniğim henüz 16 aylık olduğu için bu konudaki etkinliklerimiz sadece fark ettirmeye yönelik. Elmanın iki farklı rengi olabileceğini fark etmesi bile yeterli mesela benim için :)  Hatta bunu bile fark etmese olur, sadece eğlensin kuzum, dünyalar benim olur. 

Bu gün elmalar, kürdanlar ve renkli eva parçalarıyla minik yelkenliler yaptık ve şahsen ben bayıldım görüntüye :) 


Elmaların nasıl yüzdüğünü, üfleyince hareket ettiklerini, çekirdeklerinin nasıl olduğunu anlattım. Bir süre üfleyip hareket ettirmeye çalıştık :) Sonra kürdanları söküp evalardan ayırdı ve elmalara saplayıp çıkardı. Elmaları ters çevirdi. Suya düşen elma çekirdekleriyle oynadı. Zaten bir oyunda su varsa Azra'nın sevmemesi mümkün değil :)

Etkinliklerde en çok dikkat ettiğim şeylerden biri serbest bırakmak. Yani sürekli çocuğu uyarmıyorum. Şöyle yap böyle yapma diye. Bu gün de hiç uyarı olmadan baştan aşağıya ıslandık :)

Bir de elmalar ziyan olmasın diye temiz bir borcamda hazırladım etkinliğimizi. Sonrasında da yedim afiyetle :)

İyi eğlenceler...

Devamını Oku »

24 Mart 2015 Salı

Elma Baskısı

Elma haftamızın ikinci günündeyiz. Bu gün konumuz sanatsal etkinlikler. Bu konuda bizim evde biraz problemler var. Şöyle ki; Azra boyama yapmayı çok seviyor ama asla kağıt boyamıyor. Kolunu bacağını, yüzünü, halıyı, dolabı, vitrini, duvarı, koltuğu, kitaplarını, bebeklerini, beni, babasını, masasını, sandalyesini, perdeyi, yatağı yani aklınıza gelebilecek her yeri boyuyor ama kağıt boyamıyor :( Bir de boyaları afiyetle yiyor :(

Engellemeyeyim diyorum ama olmuyor çünkü bir odada da kalmıyor. Kalemi alınca çılgın gibi koşmaya başlıyor. Önüne neresi gelirse çiziyor. Kolay silinen boyalardan aldım almasına ama yinede halıdan, duvardan zor çıkarıyorum. Bu odayı çiz burdan çıkma gibi bir şeye bile gelemez durumda bu konuda. O yüzden şimdilik resim çalışmalarımız çok sınırlı :(

Anne yüreği kıyamıyor tabii, değişik yöntemler buluyor boyama için. Mesela geçen gün banyo fayanslarını boyattım, temizlemesi kolay oldu ama yine de banyoda kalmak istemediği, kalemi alıp kaçmak istediği için sorunlu bir çalışma oldu. 

Bu sefer daha önce hazırladığım parmak boyalarla çalışalım dedim. Aslında kırtasiyeden parmak boyası aldım geçen gün deneme için ama hiç beğenmedim. Kumaşlardan ve vücudumuzdan çok zor çıktı. Belki markası iyi değildi bilmiyorum ama ne varsa kendi yaptığında var diyerek kendi boyalarıma döndüm. Gıda boyası çok daha kolay çıkıyor.

Etkinliğimiz parmak boyasıyla elma baskısı.

Yere büyükçe bir çarşaf serdim, sabit durmaz bizim kız diye :) Fakat yetmedi. Elmaları alıp sağa sola koşturdu her zamanki gibi :) Bunu neden yapıyorsun yavrum ya?

Kağıda baskı yapmayı gösterdim, denedi biraz sonra gitti oyuncak bebeğini getirdi onu da boyadı :) Elmayı kendi üstüne sürdü sonra geldi bana sürmeye çalıştı falan derken baktım işin tadı kaçıyor, kaldırdım :) 

Neyse yaptık bir şeyler, eğlendik :) Elbet bir gün bizde sakince oturup bir resim yapacağız, umudum var :)
Devamını Oku »

23 Mart 2015 Pazartesi

Elma Ağacı

Şu sıralar internette bir "Quiet Book" çılgınlığı var. Bir birinden muhteşem keçe aktivite kitaplarının videoları, çocukları için her şeyin en iyisini yapmaya çalışan annelerin iştahını kabartıyor :) Ben bu kitapları çok zamandır biliyordum ama hiç yapmaya yeltenmedim. Çünkü Azra küçüktü ve kafama takılan sorular vardı. Öyle kolay bir şey değil, haftalar alacak bir uğraşı. E o kadar uğraş, çocuk bir kere bakıp kenara atarsa insanın içine oturur yanii. Bir de ben sıkıntıya gelemiyorum. Yaptığım şeyin çabuk bitmesi lazım, en son oyun evini yaparken fenalıklar geçirmiştim :)

Ben bu keçeden aktiviteler hazırlama olayını kitabın dışına taşımak istiyorum. Kitap olunca sanki Azra ilgilenmez gibime geldi. Sürekli sayfa değiştirir, hiç bir sayfa ile gereğince ilgilenmez diye düşünüyorum. Dolayısıyla tek tek ve büyük boyutlu aktiviteler yapmaya karar verdim.

Bu gün etkinlik konumuz matematik. Bu arada bu hafta bir konu seçtim; Elma :) Neden elma, bilmiyorum :) Bütün etkinliklerimizi elma üzerinden yapacağım, böyle daha düzenli olacak sanırım.

Bütün bu düşüncelerim ışığında dün gece oturdum yaklaşık 4 saat uğraştım ve bıcırığıma daha önce aktivite kitaplarından birinin içinde gördüğüm bu elma ağacını hazırladım.


Cırtcırtlı elmalar, fermuarlı çanta :) Azra'nın oldukça dikkatini çekti. Hem küçük motor becerileri gelişsin hem de saymayı öğrenelim dedim kuzumla. Elmaları saya saya attık sepete, saya saya geri koyduk ağaca.

Bir de İngilizce sıkıştıralım araya dedim. Daha önce bulduğum Farmer's Apple Tree adlı şarkıyı defalarca söyleyerek canlandırdık. İngilizce bilmeyen ama şarkıyı canlandırmak isteyenler için sözlerinin Türkçesi şöyle;
Çiftçinin Elma Ağacında
3 kırmızı elma görebiliyorum.
Biraz senin için, biraz benim için.
Elma ağacından bir elma al.

Sonra elma sayısı ikiye düşüyor ve şarkı böyle devam ediyor. Daha büyük çocuklar için daha büyük sayılardan başlanabilir.

İyi eğlenceler


Devamını Oku »

19 Mart 2015 Perşembe

Kuklalar

Bu gün dil becerileri günümüz. Üzerinde en çok çalıştığımız konu bu aslında ama Azra henüz hiç bir kelimeyi söylemiyor, inat etti. Anne diyordu şimdi onu da demiyor :) ıhhh ıhh ıh ıh... Böyle anlaşıyoruz.

Kendisi konuşmamayı tercih etse de annesi yılmayarak dil gelişimini desteklemeye devam ediyor. Dün gece Azra için basit kuklalar yaptım. Daha önce yırttığı bir kitabın karakterlerini kestim ve çubuklara yapıştırdım. Basit ama güzel kuklalar elde ettim. 


Özellikle farklı karakterler seçtim. Kral, yaşlı teyze, yaşlı amca, kız çocuğu ve oğlan çocuğu. Bunların kıyafetlerini anlattım. Seslerini taklit ettim. Küçük bir masal oluşturdum. Azra'ya Kralı bana verirmisin? , Yaşlı teyze hangisi? gibi sorular sordum. Hoşuna gitti ama kuklalarımız hazin sondan kurtulamadı. Hepsini parçaladı :) Neyse onda da vardır bir hayır en azında parmak kasları gelişmiştir :)
Devamını Oku »

18 Mart 2015 Çarşamba

Azra ve Doğa :)

Ne zamandır yazamıyordum. Azra'nın babaannesi ve dedesi bizdeydiler ve etkinlik yapmak yerine ailemizle vakit geçirmeyi tercih ettik. Dolayısıyla da bloğumu biraz ihmal ettim ama toparlarım :)

Buralarda hava genelde çok güzel, arada bir yağmur yağıyor, o da şahane :) Bu güzel havaları görünce içimde kendimi dışarı atma hevesi tavan yapıyor. Ne planlar yapıyorum ne planlar... Havalar iyice ısınsın, göreceksiniz, bağlasanız durmam evde :)

Neyse gelelim bu gün ki etkinliğimize... Konumuz Fen ve Doğa... Nereden çıktı derseniz şöyle. Ben bir süredir Facebook'da bir grubu takip ediyordum. Bir çok gruba üye olmama rağmen Montessori ile Eğlenerek Öğreniyorum grubuna kanım kaynamıştı ve en çok orada aktif olmuştum. Geçen gün grubun kurucusu Elif hanım, yönetici olmam için bir teklifte bulundu ve ben de kabul ettim :) Şimdi grubun yöneticilerinden biriyim ve eğer üye değilseniz mutlaka aramıza katılmanızı tavsiye ediyorum. Evet konumuza geri dönelim :) Fen ve Doğa. Elif hanım grup için bir etkinlik takvimi hazırladı. Haftanın pazar hariç her günü için bir başlık var. Çarşamba günü Fen ve Doğa günü. Ben de bu programa uyarak devam etmek istiyorum. Tabii bunların dışında raf etkinliklerimiz de var onlar ayrı. 

Ben Azra ile henüz doğa ile ilgili planlı bir etkinlik yapmamıştım. Yani bu ağaç bu kuş gibi spontane şeyler yaptık tabii ama etkinlik adı altında bir şey yapmadım. Ne yapabileceğimi düşüneyim dedim aklıma bir sürü fikir geldi :) Neden yapmamışım daha önce acaba?

Bu gün için daha önceden gözüme ilişen bir küçük poşet fikir verdi bana. Üzerinde doğaya ait çeşitli resimler vardı. Poşeti bir kartona yapıştırdım ve resimleri tek tek kestim. Arkalarına buzdolabı magnetlerinden kesip yapıştırdım ve çok tatlı magnetler elde ettim. Sonra aldım sulu boyayı ve fırçayı bir güzel resim yaptım :) Sanırım ilk okul seviyesinde oldu ama bana yetti :) O resmi de kenarlarından mıknatıslarla dolaba tutturdum ve üzerini hazırlamış olduğum magnetlerle tamamladım. 

Azra bu etkinliğe bayıldı :) Ağacı, çiçeği gökyüzüne yapıştırsa da bir şeyler öğrenmiştir kesin :) Bir de magnetler tutmayıp yere düştüğünde kahkaha atıyor :) Çok komik bir kız yahu...

Doğa günü olur da dışarı çıkılmaz mı? Azra ile buralarda bulabildiğimiz en doğal yere, bir parkın yeşilliklerine, gittik. Ağaçlara, çimenlere dokunduk, kuşları izledik. Özellikle kuşlarla dolu olan ağaç Azra'nın dikkatini çekti, uzun süre kuş görmeye çalıştık :)

Siz resimdeki kuşu görebildiniz mi?



Devamını Oku »

5 Mart 2015 Perşembe

Geri Dönüşüm Malzemelerle Oyun Evi Projesi


Uzun zamandır planlıyordum böyle bir projeyi. Hatta eşimden koli bulmasını istemiştim o da getirmişti. Koliler evde beklerken Facebook'ta takip ettiğim Montessori ile Eğlenerek Öğreniyorum adlı grupta bir geri dönüşüm projesi yarışması başlattılar. Ben de bunu fırsat bilip çalışmalara başladım :)

Öncelikle 3 kartonum vardı ve çok büyük değildiler. O yüzden kutuları açık bir biçimde birleştirdim. Üstleri altları kapanmadı yani. Sonradan altlarına kestiğim karton parçalarını yapıştırdım. 3 odalı bir ev çıktı ortaya.
Sonra detaylara geçtim. Bulaşık makinesi deterjanı kutusundan bir kitaplık yaptım. Üzerine de annemin Azra'nın doğum gününde yaptığı kelebeklerden birini yapıştırdım. 

Konserve kutuları ve eski çoraplardan iki tane kalemlik yaptım.

Ayakkabı kutularının içine kitap doldurup, üzerine içi hava dolu yumuşak koruyucular sabitledim. Sonra üstlerini kumaş parçalarıyla kapladım ve minik puflar elde ettim :)

Üçgen peynir kutularının kenarlarını kurdele ile kaplayarak, 4 adet resim çerçevesi yaptım. İçlerine resimlerimizi yapıştırdım. 

Küçük kek kalıplarının ütüleyerek düzleştirdim ve kapılara yapıştırdım. 

Azra'ya daha önce yaptığım duyusal havuzun krapon kağıtlarıyla çatımızı yaptım (fikir kız kardeşimden ).

Tuvalet kağıdı ruloları, pet şişeler, renkli karton ve çoraplarla top yolu hazırladım.

Tütü etek yapımından kalan tüller ve kurdeleler ile perde yaptım.

Azra'nın doğum gününde yaptığım bannerı keserek çatıların ön kısımlarına kızımın ismini yapıştırdım.
Küçük ayran kutularını kestim, Kulp kısımlarıyla kapıyı içten çeksin diye kapı kolu, (ön tarafı için kullanmadığım çatal kaşık bıçak takımının çekmeceli kutusunun kulplarını kullandım) alt taraflarıyla da camın önüne çiçeklik yaptım. 

Islak mendil kapakları ve çok önceden aldığım minik harfler ve süslerle küçük bir açma kapama oyunu hazırladım.

Azra'ya bebekken gelen bir hediye kutusunun içini ve kapağını boyatarak üç boyutlu bir resim çalışması elde ettim :)

Üç odalı evimizin sanat odası bu şekilde oldu. Tavanlarına eva parçalarından süsler yaptım. Karşı duvara büyük bir resim kağıdı astım. Kalemliklerini de resim kağıdının yanına yapıştırdım. Puflarının bir tanesini buraya koydum.

 Bir odasını da okuma salonu yaptım :) Kitaplığını bir pufunu ve resim çerçevelerini buraya koydum. Tavanlarına da renkli kelebekler yapıştırdım.

Ortadaki odamız da oyun odası oldu. Top yolu ve açma - kapama oyunu burada. Tavanına eski cdleri yapıştırdım.

Çok uğraştım. Bir hafta boyunca geceleri 3'lere kadar oturdum ama değdi. Kızımın mutlu olması bana yetti de arttı. Yarışmada ikinci olsam da mutluyum :))) Bana sebep olmuş oldu. 

Bu arada Azra bir zehirlenme şüphesi atlattı. Bir gece hastanede kaldık, mahvolduk. Yine de halimize çok şükür, o kadar çok çocuk var ki oralarda.. Allah'ım sen hepsine şifa ver...

Azra Hira, seni çok seviyorum meleğim...

Devamını Oku »

1 Mart 2015 Pazar

Çocuk Dostu Bir Gün :)

Dün çok sevdiğim Arzu ablam ve küçük kuzusu Eylül Ada ile buluştuk. Havanın güzel olmasını fırsat bilerek dışarıya attık kendimizi :)

Önce ne zamandır düşündüğümüz kütüphane gezimizi yapmaya kara verdik. Oturduğum ilçede bir küçük kütüphane varmış, bilmediğim. Arzu abla daha önce gitmiş ve çok sevmiş. Bizi de götürdü. İyi ki de götürdü. Kelimenin tam anlamıyla bayıldım. Çok küçük, sakin ve huzurlu bir yer. Güler yüzlü bir çalışanı var. Bir duvarı komple çocuk kitaplarıyla dolu. Hem de Azra'nın yaşına da hitap edecek kitaplar mevcut. Çok kaliteli yayınlar var. Tek kusuru çocuk boyunda masa ve sandalye olmayışı. Ufaklıklar koca koca sandalyelerde kayboldular. En rahatı yere oturup okumak olacak sanırım. Üye olduktan sonra ödünç kitap da alabileceğiz. 

Kızlar ilk gelişlerine göre gayet iyiydiler. Birbirlerinin ellerindeki kitapları almaya çabaladılar :) Kitapları ısırdılar, bazen yere attılar :) Ama meraklı bir şekilde sayfalara baktıklarını görmek, o atmosferde bulunmalarını sağlamak bile muhteşemdi. Özellikle Kayseri'den takip edenlere şiddetle Talas'taki bu küçük kütüphaneye uğramalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca nerede olursak olalım çocuklarımızı kütüphanelere götürelim. Tv yerine kitaplara baksınlar, kokusu bile yeter!

Bu arada kütüphanenin önünde bir kum birikintisi vardı, Azra orada oynadı. sonra içeri sorduk kum restorasyondan artmış, alabilirsiniz dediler. İkişer poşet aldık. Balkonda kum havuzu planım için harika oldu :)

Sonra kızlarımız tesadüfi bir biçimde aynı anda uyudular :) Biz de oturup muhabbet ederek bir bardak çayımızı içebildik. İnanın bir arkadaşımla bir cafede oturup çay içmeyeli çok uzun zaman olmuştu. En son ne zaman hatırlamıyorum bile. Çok keyifliydi. Tabii saltanatımız uzun sürmedi, dürtülmüş gibi ikisi aynı anda uyandılar :)


Sonra ellerine birer meyve tutuşturup doğruca parka gittik. Tam park havasıydı. Kızlar çok mutlu oldular tabii ki. Azra bir köşede sessiz sedasız oynarken, Eylül Ada oradan oraya koşarak eğlenmeyi tercih etti. Çimenlere oturduk, dallar topladık, topla oynadık. Bir ara Azra'nın topu aynı yaşlarda 4 bebek tarafından kapışılıyordu. Azra'nın hiç umurunda değil :) Çocuklarla pek ilgilenmedi, kendi oyununa konsantre olmuştu. Yaklaşık 1,5 - saat durduk parkta. Artık kucak ister hale gelmişlerdi ki kalktık eve geldik. Evde ben yemek hazırlarken onlar Arzu abla eşliğinde oyuncaklarla oynadılar. Sonra hep birlikte yemek yedik. Yemek sonrası bir kaç oyundan sonra, dostlarımızı evlerine yolculadık.



Çok güzel, keyifli ve çocuk dostu bir gündü :) Böyle buluşmaları arttırmalıyız! 
Devamını Oku »