30 Aralık 2014 Salı

2015 Gelsin Bakalım...

Şuan da babam ve erkek kardeşim uçaktalar, İstanbul'dan Kayseri'ye doğru seyahat etmekteler. Yılbaşı izni bahanesiyle Azra'yı sevmeye geliyorlar :) Dikkat çekerim kendimden ve eşimden bahsetmedim, amaç direk Azra! Ben gayet memnunum bu durumdan :) Kızım çok uzak kaldı ailemize. Arada bir de olsa sarılsın, öpüşsün, koklaşsın bizimkilerle. Yabani olacak yoksa :(

Benim için de gayet güzel olacak, ne zamandır görmüyordum, hasret gideririm. Kız kardeşimle annem gelemediler ama olsun napalım... Az ile yetinmeyen çoğunu bulamazmış :)

Şaka maka 2015 oldu yahu... Bu aralar yaşlanma hissiyatı yaşıyorum. Çoluk çocuğa karışmak, 30'lu yaşlara yaklaşmak, bazı gençliğe ait olaylara tahammül edememek, olgun kişilerle sohbet etmek istemek, sanki çok yakın bir zamanda arkadaşlarımın abileri askere gidecekken şimdi kardeşlerinin gidip dönüp bide evlenmelerine şahit olmak, gürültülü müziğe katlanamamak, az bi hareket edince her yerinin tutulması gibi gerçekler "Yaşlanıyormuyum yaaaa?" sorusunu sormama neden oluyor. Allah'tan küçük gözüküyorum da aynaya bakınca mutlu oluyorum. Gerçi gülünce göz kenarlarımda kazlar koşuyormuş gibi bir görüntü oluşuyor ama olsun ona çare var, gülmem olu biter :) :) Puhahaha Ben ve gülmemek... İmkansızzzz :))

Neyse konumuza dönersek, 2014 bitti. Peki nasıl geçti? Türkiye açısından bakarsak demeyeceğim... Çünkü bloğumda iç karartıcı, saçma sapan şeylerden ve yalan dolandan bahsetmek istemiyorum! Kendi açımdan değerlendireyim! 2014 kendimi tanıma senem oldu diyebilirim. Daha önce bahsetmiştim. Bazen, mesela şu aralar, cozutsam da genel anlamda sakinleşip, dinginleştiğim bir sene oldu. Kızıma gelirsek zaten onun değişmediği bir gün yok. 2014'te yaklaşık 6 kilo aldı, 25 cm uzadı :) Bir çok yetenek edindi ! 2015'i bomba gibi karşıladı :) Eşim de bizim sürecimize eşlik etti! Memnun mu bilemiyorum :)

2014 güzel sayılırdı! Ama 2015 için büyük hayallerim var. Mesela gece boyu Azra ile kesintisiz uyumak :) Büyük değişimler bekliyorum sanırım :) 

Sağlıklı, sıhhatli olalım da gerisi önemli değil. Can bedende oldukça güzel şeyler olacak İnşallah...

Yarın yazı ekleyemem büyük ihtimalle dolayısıyla yılın son yazısını yazıyorum ve son resmini ekliyorum. 2014'ü Azra'nın una bulanmış bu tatlı haliyle hatırlayalım  :)

Herkese mutlu yıllar diliyorum...
Devamını Oku »

28 Aralık 2014 Pazar

Ayna Boyama

Küçükken babaannemin evinde oynamayı en çok sevdiğim oyun; gümüş renkli parlak bir tepsiyi elimde tutup ona bakarak yürümekti. Tavanı yansıttığı için tavanda yürür gibi olur, avizelerin etrafında döner, kapı eşiklerinden atlardım :) Kendimi olağan üstü güçlerle donatılmış bir süper kahraman gibi hissederdim, güzel günlerdi.

Azra pek aynaya bakmayı seven bir çocuk değil ama bu sefer işler değişti, çünkü aynaya bakış açımızı değiştirdik ve ben eski günlerime döndüm :) Aslında esas amacımız ayna boyama çalışmasıydı ama biz sadece ayna ile yarım saatten fazla oynadık.


Azra kendini yerde görme durumuna çok şaşırdı. Önce korktu, kıpırdayamadı. Yavaş yavaş ısındı ve aynayı keşfetmeye başladı. 

Onun bu halleri görülmeye değerdi.

Sonra boyalarımızı getirdik. Artık 3 renk çalışıyoruz. Boyalarımızı ben yaptım. Mısır nişastasını suyla pişirdim ve içine gıda boyası kattım. Muhallebi kıvamında parmak boyası elde etmiş oldum.

Azra boyanın kıvamını çok sevdi. Ellerindeki boyayla dakikalarca oynadı. Bütün boyaları mıncıkladı.

Boyaların arasından kendini görme çabası :)

Her yerlerimiz battı :)

Ve mutluluk pozu :)

Bütün bunların üstüne bir de ayna üzerinde ayaklarımızla kaymaca yaptık :) Harika oldu. Bu arada boya hemen çıktı gitti. Ne kıyafetlerde ne vücudumuzda bir damla renk kalmadı. Kirlenmekten korkmayın, oynayın...

Devamını Oku »

27 Aralık 2014 Cumartesi

Annemin (Bed)Duası

Allah sana senin gibi bir kız çocuğu versin!

Bakmayın böyle sakin sakin etkinlikler yapıp, usul usul yazılar yazmama, geçmişim kabarık benim:)

Yaramazlık anılarım bebekliğimden başlar, çoğunda kıkır kıkır güldüğüm bir sürü hikaye anlatır annem. Balkon demirlerine tırmanma, her sabah vitrini boşaltıp antreye taşıma, balkondan aşağıya küllük fırlatma, annemler yatakta uyurken ceset çizer gibi rujla etraflarını çizme, bebek yağıyla aynaları yıkama,  biraz büyüyünce kapının önüne sandalye çekip kilidi açmaya çalışarak  kardeşimi de alıp evden kaçmak isteme gibi. Bayağı zor çocukmuşum :)

Ergenlik zamanlarım ise annem için çok daha zordu. Oldum olası çok konuşan, her şeye muhalefet olan biriydim. Bırakın annemi, okuldaki hocalarımı bile çılgına çevirmişliğim çoktur. "Susmayacağım işte susmayacağım. Haksızlık yapamazsınız!" diye ortalarda dolanırdım :) Şimdiki çevrem pek bilmez ama lise arkadaşlarım özellikle Merveciğim iyi bilir o hallerimi. Kızın öğrencilik yılları "Sus Özlem, tamam haklısın ama susman gerek. Onlar hoca biz öğrenciyiz" gibi cümleler kurarak geçti.

Üniversite yıllarımda biraz durulmuş olsam da yine vukuatlarım çoktu. Mesela bir kere hoca bana hakaret ettiği için sınav kağıdını buruşturup hocanın yüzüne fırlatarak sınavdan çıktım ve kendisini rektörlüğe şikayet ettim. Tabii sınıfta kimse dersten kalmaya cesaret edemediği için şahit olmadı, şikayetim bir işe yaramadı ama olsun :)


Bu çağlarımda annemle çok tartışırdık, ben hep susmayacağım modundaydım :) Ne derdim varsa! Geç içeri otur kardeşim niye gidiyorsun kadının üstüne? "Yok ben duramam, gidip anlaşmam gerek" diyerek gider, kadını delirtip dönerdim :) Böyle zamanlarda annem hep bana "Allah sana senin gibi bir kız çocuğu versin" derdi. Ben de "Versin işte ne güzel, çok sevinirim" diye cevap verirdim :) Cahil cesareti :)

Bütün bunları neden anlattım?

Geçen aileme Azra'nın kaşık, kepçe ne varsa çamaşır makinesine doldurduğu videoyu gönderdim :) Ben biraz gülerler, ah ne tatlı derler falan derken aldığım cevaplar aynen şöyleydi: "Bu kız aynı sen, aynı senin bebekliğin. Sen de böyle yapardın!"

Önce sevindim ay ne güzel falan... Sonra birden jeton düştü. Ben mi? Benim gibi mi? Ayyyy....

Anneciğim duaların kabul mu oluyor acep bilemiyorum, yapacak bir şey yok, başa gelen çekilecek :)





Devamını Oku »

25 Aralık 2014 Perşembe

Marakas Yaptık :)

Azra'nın ritim sevgisinden daha önce şu yazımda bahsetmiştim. Umarım müzik kulağı olan bir çocuk olur, bir enstrüman çalmasını çok isterim. Ben hep özenmişimdir müzik aleti çalan insanlara, aslında biraz kabiliyetim de var ama keşfedilemedim :) Kızımda biraz bile yetenek hissedersem üzerine düşerim. Tabii kendisi de isterse. 

Bu konudaki çalışmalara şimdiden minik minik başladık :) Bir piyanosu, bir davulu ve bir ksilofonu var. Bunların dışında ne bulursak ses çıkarıyoruz. Kaplar, çanaklar, kaşıklar vs.

Ne zamandır aklımdaki bir proje de ev yapımı marakasdı. Evdeki tuvalet kağıdı rulolarını değerlendirirken kızıma da güzel müzik aletleri yapayım dedim. Ve ortaya bunlar çıktı.


Önce tuvalet kağıdı rulolarını boyadık.


Sonra küçük oyun hamuru kutusu kapaklarını kullanarak rulolarımızın bir tarafını kapattık. İçlerini farklı bakliyatlarla doldurduk. Diğer kapaklarını da kapatıp şeffaf koli bandıyla her yerlerini bantladık. 

 İşte Azra'nın marakas eğlencesi :)
Devamını Oku »

23 Aralık 2014 Salı

Montessori Mini Ev Okulu - Mavi Haftası


Ana renklerimizin sonuncusu olan maviyi de tamamladık. Artık üç renk üzerinde çalışmaya başlayacağız ama bunu hafta olarak değil genele yayarak Azra öğrenene kadar sürdüreceğiz.

Mavi etkinliklerimize aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.










Devamını Oku »

Camda Boyama

Bu etkinliğimiz hem mavi, hem çok basit hem de çok eğlenceli.

Yapılacaklar gayet basit. Kilitli bir poşet bulunur, içine babamızın traş jelinden sıkılır, güzelce kapatılır ve koli bandıyla cama yapıştırılır. Sonrası minik parmaklara bırakılır :)


Başlangıçta poşetimiz böyleydi.
 
Oynadıkça jel köpürdü ve çok tatlı bir renk oldu. Azra oluşan şekillere şaşkınlıkla baktı :)

Traş jeli bozulmayacağı için uzun süre camda durabilir. Azra dayanamayıp bantlarından söküp sonra poşeti ısırıp patlattığından dolayı bizde böyle bir durum olmadı :) Fakat sakin bebekler için uzun süreli bir oyuncak olabilir.

Devamını Oku »

Mavi Mini Basketbol

Mavi rengimizin hareketli oyunu bir çeşit basketbol :)

Mavi pikemizi yere serip bir alan oluşturdum. Sonra toplarımızı bir kenara dizdim, karşı tarafa da sepetimizi koydum. Azra'ya nasıl oynayacağını gösterdim ve sonra izlemeye çekildim :) Önce gösterdiğim gibi başladı, sonra çok değişik oyunlar çıktı ortaya. En son da müzik açıp oynadık :) 



 


Devamını Oku »

Yabani Hayvanları Tanıyalım

Azra'nın rafında  yaklaşık bir haftadır bulunan bir etkinliğimiz yabani hayvanları tanıyalım. Yakında kaldıracağım ama anca yazıyorum :)



Marketten aldığımız yabani hayvanlarımızı kitabımızın içinde bularak eşleştiriyoruz. Aslında kuş köpek olsaydı daha güzel olacaktı ama o da olur bir gün :)

Bu çalışmayı Azra tek başına yapamıyor, şöyle ki kutuyu taşıyıp bana getiriyor ve birlikte inceliyoruz hayvanları. Fakat çok hoşuna gidiyor, uzun süre oynuyor, özellikle zürafayı ayrı bir seviyor :)

Devamını Oku »

22 Aralık 2014 Pazartesi

Bebekler İçin Kahvaltı Menüleri ( 1 yaş ve Üzeri)

Bebekler ve yemedikleri yemekler... 

Annelerin en dert ettiği konuların başında beslenme mevzusu geliyor sanırsam. Hangi sanal mecrada takılsam hep aynı soruları görüyorum. Sizin bebek ne yiyor? Benimki asla şunu bunu yemiyor. Hangi sebze çorbasını yapsam? gibi. 

Aslında yemek konusu annelerin kendi başlarına çorap örmesinden başka bir şey değil. Yani rahat olmak lazım. Elbette yiyecek, açlık baş edilmesi kolay bir durum değil. Ama biz çok zorladığımız için çocuklar yemek yemekten soğuyorlar da farkında değiliz. Neyse konu bu değil...

Azra'nın doğru dürüst yediği tek öğün kahvaltı. Diğer zamanlarda bazen biraz yoğurt yiyor, bazen meyve yiyor, akşam yemeklerinde biz ne yersek veriyorum ama genelde yemiyor. Tatlılarda durum farklı, ne zaman tatlı versem gayet güzel yiyor. Annesine çekmiş :) Ağırlıklı olarak anne sütü ile besleniyor. Bu kendi tercihi yani ben yemek teklif ediyorum, yemiyor. Bu yüzden içim rahat, demek ki anne sütü doyuruyor kuzumu.

Azra kahvaltı yapıyor dedim, ama öyle bildiğimiz kahvaltılardan değil :) Şöyle ki; aynı yemeği sık sık yaparsam yemiyor, cicibebeli karışım yemiyor, haşlanmış katı yumurta yemiyor, mama sandalyesine artık itiraz ediyor, alçak masada oturup arada bir dolaşarak yiyor ve illa kendim yiyeceğim diye direniyor.

Bu arada küçük sehpa ve sandalyemiz ile mutfakta Azra için bir köşe oluşturdum. Masasında atıştırmalık bir şeyler yemeyi çok seviyor. Gün içinde bir iki defa ufak tefek bir şeyler yiyor.

Bu şartlar altında Azra'ya kahvaltı menüleri hazırladım ve resimlerini çektim. Benim durumumda olan annelere bir miktar yardımım dokunur belki diye :) Tarifleri yazmayacağım çünkü internette bolca var, benim amacım tarif değil fikir vermek. 

1. Menü : Rafadan Yumurta, Peynir, Cici Bebe, Kek ve Süt



2. Menü: Peynirli Yumurta, Kaşar Peyniri, Cicibebe ve Süt



3. Menü: Sütlü Mıhlama, Cicibebe, Kuru Üzüm, Portakal Suyu



4. Menü: Muz, Elma, Kaşar Peyniri, Beyaz Peynir, Cicibebe, Portakal Suyu



5. Menü: Cevizli Peynirli Krep, Kaşar Peyniri, Cicibebe, Portakal Suyu



6. Menü: Domatesli Yumurta, Cicibebe, Beyaz Peynir, Kaşar Peyniri, Süt



7. Menü: Peynirli Tava Böreği, Kuru Üzüm, Portakal Suyu



8. Menü: Pancake, Cicibebe, Beyaz Peynir, Süt


Belirtmek isterim ki Azra hiç bir zaman masada ki her şeyi yememiştir. Zaten ne yerse mutlaka bana da yediriyor :) Bu menülerden en sevdikleri; Cevizli Peynirli Krep, Peynirli Börek ve Pancake. Hamur işi ve tatlı düşkünü kızım benim :) Bu arada sütü pek sevdiği söylenemez ama portakal suyunu kana kana içiyor. Bardağı kendi tutup içebiliyor ama mutlaka döküyor. 

Yemeklerini yerken mutlaka yanında oturuyorum. Her an elinden bir kaza çıkabiliyor. Çatalı yada kaşığı bana vermiyor, eğer ben bir şey vereceksem elimle koyuyorum ağzına :)

Kahvaltımızın sonunda mutlaka mutfak süpürülüp siliniyor, bazen içecek döktüğü için  halı da siliniyor :) 

İşte bizim kahvaltı maceralarımız böyle... 



Devamını Oku »

Kardan Adam Yaptık

Kış geldi :) 

Bizim buralara henüz kar yağmadı. Aslında bir kaç hafta önce çok az yağdı ama tutmadı, o sayılmaz! Kar yağınca kardan adam yapmazsam olmaz, dayanamam. İlla çıkılacak küçük de olsa, yamuk da olsa bir kardan adam yapılacak, burnuna havuç takılacak sonra da poşetle bayırdan kayılacak :) 

Bu sene sabırsızlığım doruk noktaya ulaştı, kar yağmadan kardan adam yaptık kızımla. Tamam tamam, itiraf edeyim, çoğunu ben yaptım :) Azra pamuk yoldu, yapıştırıcı sürdü, bazen yaladı. Yapıştırdığım şeyleri söktü, fırlattı... Derken kardan adamımız çok tatlı oldu :)


Atkısı bile var :)

Ağzını, gözünü çizerken Azra da çizmese olmazdı. Kalemi aldı ve zavallı kardan adama defalarca batırdı :)

Bitirdikten sonra kendisini dolabımıza astık. Babası gelir gelmez Azra ona kardan adamı gösterdi. Kardan adam nerede diye sorunca da gösteriyor ve dokunmak istiyor :) Dokununca da parçalıyor ama olsun ne yapalım, kardan adam bu bozulacak elbet :)

NOT: Bu yazıyı dün gece yazdım. Bu sabah bir baktım her yer kar olmuş :) Bu gün gerçek kardan adam yapabiliriz. Yazıyı değiştirmek istemedim, anı olsun :)
Devamını Oku »

21 Aralık 2014 Pazar

Mavi Duyusal Havuz

Renk haftası olur da pirinçli duyusal havuz olmaz mı? :)

Mavilerde sadelikten yanayız, çünkü başka şansımız yok :) Evde ne kadar az mavi şey varmış yahuu! Evi talan ettim yine pek bir şey bulamadım. Ama elimizdekilerle yetinmeyi biliyoruz çok şükür :)


Pirinçleri kaşıkla kaplara doldurduk. Kaşık kullanma becerilerimiz her geçen gün artıyor.  Yemekleri kendi yemesi için de izin veriyorum.  

Pirinçleri huni yardımıyla küçük şişeye doldurduk. Ben tam resim çekerken Azra masum suratıyla bana şişeyi uzatınca böyle güzel bir resim çıktı ortaya :)

Oyunumuzun henüz derli toplu hali :)

Bu da son hali :)

Devamını Oku »