Ve küçük hanım artık 1 yaşında :)
Ne çabuk geçti zaman yahu.... Onu ilk
gördüğüm an gözümün önünden gitmiyor. Sanki daha dün aldım kucağıma o fal taşı
gibi açılmış gözlerle bana bakan küçücük, bembeyaz yavrumu... Öyle küçük,
öyle güzel ve öylesine benim...
Neler değişti bu bir yılda...
Öncelikle hayata bakış açım değişti. Çok
duygusallaştım. Artık acıklı film izleyemiyorum, müzik dinleyemiyorum,
haberlere katlanamıyorum. Bir anne yada babanın çocuğuna kötü davrandığını görünce ağlayasım geliyor. Üzgün bir çocuk görmek bile beni üzmeye yeterken bir hiç uğruna öldürülen çocuklar olduğunu bilmek beni kahrediyor.
Sohbet konularım değişti. Sürekli çocuk
gelişiminden, Montessori'den, etkinliklerden, oyunlardan, oyuncaklardan vs. bahsetmek
istiyorum.
Her sabah kalktığımda öncelikle elimi
yüzümü değil, bebeğimin poposunu yıkıyorum :)
Gece uyurken kıpırdamıyorum ve üstümü
örtemiyorum. Hanım efendi sıcağı sevmiyor.
Çok hızlı yemek yiyorum ve genelde
yediğimden bir şey anlamıyorum.
Ev temizliğini ve yemeği sadece tek elimi kullanarak yapmayı
öğrendim.
Sürekli ev topladığım halde evim hep dağınık. Her an bir oyuncağın üzerine basma
korkusuyla evde daha dikkatli yürüyorum.
Dışarıya çıkarken el çantası yerine
kocaman bir sırt çantası taşıyorum.
TV izlemiyorum.
Tatlı, börek gibi zaman alıcı ve olmasa da
olur yiyecekler yapamıyorum. Çorba ve ana yemeği anca yetiştirebiliyorum.
Hiç canım sıkılmıyor.
En stresli anlarımda bile kızım beni
güldürebiliyor.
Dünya'ya geliş amacımı bulduğumu
hissediyorum.
Her hangi bir işte çalışma düşüncesi beni çok korkutuyor, evimde çok mutluyum.
AVM'ye gittiğimde sadece bebek kıyafeti ve oyuncak mağazalarına girmek istiyorum.
Pazarda, kırtasiyede ve ucuzlukçularda sürekli olarak kızıma etkinlik yapabileceğim malzemeler bakıyorum.
Eşimin çok tatlı bir babaya dönüşmesini izlemek beni çok mutlu ediyor :)
Ailemin ve arkadaşlarımın artık beni değil kızımı görmeye gelmelerine alıştım, içerlemiyorum :)
En önemlisi hayatın her anından keyif alıyorum ve anneliğimi doyasıya yaşıyorum.
Peki bizim 1 yaşındaki cadı prensesimiz neler yapıyor?
Öncelikle artık yürüyor :) İlk adımını 11 aylıkken attı, düşe kalka yılmadan çabaladı ve yaşını karşıladı :)
Yürümesiyle birlikte çok bir şey değiştiğini söyleyemeyeceğim. Öyle oradan oraya koşturan bir bebek değil çünkü. Yine etrafımda, yine beni al diye bacağıma yapışıyor. Sadece peşimden daha hızlı geliyor :)
Daha sosyalleşti, bizimle kelimeler kullanmadan sohbet ediyor :)
Müziğe karşı çok duyarlı, en küçük bir ritim duysa oynamaya başlıyor.
Yemek yememeye devam. Hazırladığım tüm yemekleri sadece tadımlık miktarlarda yiyor. Kahvaltıyı nispeten daha düzgün yapıyor.
Kendi kendine çok güzel oyunlar oynuyor ama ben yanındaysam.
Çekmecelere ilgisi devam ediyor, her an farklı bir çekmeceyi boşaltılmış olarak bulabiliyorum.
Dışarı çıkmayı ve parka gitmeyi çok seviyor. Dışarıda yürümeyi pek sevmiyor genellikle kucağıma çıkmak istiyor.
Çekirdek aile olarak oyun oynamaya bayılıyor :)
1 yaşında olunur da doğum günü partisi yapılmaz mı? Yaptık hemde çok güzel oldu :) Annem, kız kardeşim, erkek kardeşim ve görümcem taaaa uzaklardan geldiler, iyi ki geldiler. Onlar olmasaydı kendimi çok yalnız hissederdim. Dostlarımız da bizi yalnız bırakmadılar. Hepsini çok seviyoruz.
Parti planlarına aylar önceden başladım. Tema olarak kelebek seçtim, sebebini bilmiyorum :) Hoşuma gitti :) Süslerin hepsini önceden kendim hazırladım. Odayı süsleme de ise annem, eşim ve kardeşlerim yardımcı oldular.
Çok renkli olsun istedim. Öyle de oldu :) Masanın arkasındaki duvar için krapon kağıdıyla çiçekler ve kelebekler yaptım. "Azra Hira 1 Yaşında" yazısını da eva üzerine krapon kağıdı yapıştırarak oluşturdum. Tavana renkli balonlar yapıştırdım, uçlarına rafya bağladım.
Vitrinler ve TV ünitesinin olduğu kısmından televizyonu çıkararak resim çekilme köşesi oluşturduk. 3 aylıkken Azra'nın aylık resimlerini çekmeye başlamıştım. Bu resimleri küçük mandallarla ipe tutturarak duvara astık. Üzerini çekirdek aile resmimiz ve balonlarla süsledik. TV ünitesinin üzerine büyük yastıklar koyduk. Çerçevemizin ana hatlarını Arzu ablam hazırlayıp getirdi. Ben üzerini çiçekler, kelebek ve keçelerle süsledim. Çok güzel oldu :)
Misafirlere hediye etmek üzere keçeden çerçeveler yaptım. İçlerine Azra'nın farklı resimlerini koydum.
Azra'nın 18. yaş doğum gününde, ona hediye olarak verilmek üzere bir kutu yaptım. Herkes ona mektup yazdı ve içine attı :) Hiç birini okumadım ve okumayacağım. Allah nasip eder ve o günleri görürsek, çok güzel bir hediye olacak :)
Menümüz çok güzeldi, ama ben sadece renkli bezeleri yaptım :) Komşularım, kız kardeşim, kayın validem sağolsunlar benim bir şey yapmama gerek kalmadı. Ayrıca servisi de kız kardeşim ve görümcem yaptı. Ben öyle ortalarda dolandım. Emeği geçen herkese ve özellikle kız kardeşime canı gönülden teşekkürlerimi iletiyorum. Ellerinize sağlık.
İşte benim çekirdek ailem...
Azra'nın anneannesiyle oynarken pastaya düştüğü an :) Partimizin unutulmaz bir anısı olacak :)
Ve canlarım... Onlar yanımızda olamasaydı çok mutsuz olurdum. Onları çok seviyorum... Ve tabii yanımızda olan ve resmini koyamadığım tüm dostlarımıza sonsuz teşekkürler... İyi ki varsınız...
Ve meleğim... Gözümüzün önünde büyüyorsun. O kadar tatlısın ki... Bakışların yüreğimi yakıyor. Sana her baktığım da şükrediyorum. Allah'ım seni korusun.
İyi ki babanla evlenmişim ve iyi ki seni doğurmuşum. Sizi çok seviyorum...