30 Temmuz 2015 Perşembe

Montessori-Mini Ev Okulu / Raf Etkinlikleri - 20 Ay/2

Bir süredir yoktuk, ailecek güzel bir tatil yaptık :) Dönüş ızdırabını (arabayla 14 saat) saymazsak dolu dolu ve eğlenceli geçti. Azra bu süreçte değişik arazlar çıkardı gerçi mesela kaka yapmaktan ve duşa girmekten korkmaya, hiç bir şey yememeye ve memeye yapışık yaşamaya başladı. Eve dönüşümüzle biraz toparladık diyebiliriz. Çocuklar değişikliklere kolay uyum sağlayamıyorlar maalesef...


Dönüşümüzle birlikte etkinliklerimiz başladı tabii. Aslında bu rafları gitmeden önce hazırlamıştım ama yeni oynamaya başladık. Geçen haftadan bir iki etkinliği de rafta bıraktım çünkü Azra hala ilgileniyor.

Parfümlerin kapaklarını eşleştirmece. Ben belki yapamaz dedim ama hepsini bir kerede yaptı sonra attı bir kenara cadı kız :) 

Bıyıklı adamın karnını doyurmaca :) Çamaşır yumuşatıcısı şişesinden yaptım. Transparan olması çok güzel oldu, karnı açmış tokmuş görebiliyoruz :) Ayrıca alt kapağını açınca çiş yapıyor :)

Kaptan kaba bulgur aktarma, dökersek temizleme :)

Küpler ve çubuklarla renk eşleştirmece...

Devamını Oku »

9 Temmuz 2015 Perşembe

Montessori-Mini Ev Okulu / Raf Etkinlikleri - 20 Ay

Bu hafta daha çok ince motor becerilerine yönelik etkinlikler hazırladım Azra'ya. Aslında bu işleri pek sevmiyor sanıyordum ama ilgisi beklediğimin üzerinde çıktı. Çocukların ne zaman neye ilgi duyacakları hiç belli olmuyor.

Bu hafta pirinç aktarma aktivitemiz vardı. Bir kaç gün durdu rafta Azra severek çalışıyordu fakat bir gün odaya bir girdim hepsini yere aktarmış :) Sonra süpürdüm kaldırdım ve rafta boş bir şekilde bıraktım. Eğer yere dökerse bir süre bununla oynayamayacağını anlasın diye. Umarım etkili olmuştur :)

Bu hazır bir ürün ve Azra çok seviyor. Günlük yaşan becerileri için ideal. Ahşap meyve sebze parçalarının arasında cırt cırtlar var. Ahşap bıçakla bunları bölüyor ve birleştiriyor. Şiddetle tavsiye ederim.

Bu da ince motor gelişimi ve günlük yaşam becerileri etkinliği. Keçelerin ortasındaki kesikten büyük düğmeyi geçirme. Düğme ile ponpon arasına rafta bağladım. Bazen düğmeden geçiriyor bazen ponpondan :) Güzel oldu.

Şönile büyük boncukları geçirme.

Bultak. Azra bunu büyük halde sevmediği için böyle küçük bir versiyonunu koydum rafa. Daha önce hiç ilgilenmiyordu bu sefer bir kerede yaptı, bir dahada bakmadı :)

Bıçak standı ve küçük ahşap çay karıştırıcıları. Evde bulunan materyaller kullanılmalı :)

Pringles kutusu ve pipetler. Çalışsın minik eller :)

Devamını Oku »

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Farklı bir Duyusal Oyun

Duyusal etkinliklerin sınırı yok. Evdeki her materyal duyusal oyun aracı olabilir. Bu oyunumuzun fikir annesi Arzu abla :) Kendisi yurt dışı bloglarda çok gördüğümüz 'Waterbeads'lerden esinlenmiş ve kuskus aklına gelmiş. Ben de bayıldım bu fikre ve hemen uyguladım :)


Bildiğimiz kuskusu haşladım, haşlarken içine gıda boyası ekledim (eklemeyebilirsiniz). Bir iki oyuncak ayarladım ve önüne sundum hanımefendinin. İlk başta suyunu süzüp koydum ama ellerine yapışmasından pek hoşlanmadığı için içine sonradan su ekledim. Dokununca verdiği his gerçekten çok güzel. Ben de oynadım yani :)


Yemek de serbest :) Bu durum Azra'nın çok hoşuna gitti. Küçük bebekler için bile rahatlıkla uygulanabilecek bir oyun. Gıda boyası yerine yoğurt ya da meyve suyu konulabilir.


Ben balkonda yaptım etkinliği, iyi ki de orada yapmışım yoksa her yere saçılıyor. Bir de ezilince yapışıyor çıkmıyor :) Bu uyarıları da yapayım.
Devamını Oku »

2 Temmuz 2015 Perşembe

Tuvalet Eğitimi mi?

Önceki yazılarımda bahsetmiştim. Yaklaşık iki haftadır Azra bez kullanmıyor :) Nasıl başladı? Neden şimdi? Erken değil mi? sorularınızı duyar gibiyim, bu yüzden yaşadığımız süreci detaylarıyla paylaşacağım...

Azra daha 9 aylıkken okuduğum bir yazı üzerine oturak almıştım ona. Yazı özet olarak bebeklerin bu aylarda iç güdüsel olarak altları açıldığında çiş, kaka yaptıklarını ve bizim onlara bez bağlayarak bu iç güdülerini yok ettiğimizi anlatıyordu. Bir heves aldım ama kullanmadım. Tuvalette bizim klozetimizin karşısında duruyordu o zamandan beri. Arada bir bebeklerin çişini yaptırıyor ya da gelip kıyafetleriyle oturuyordu. Yani lazımlık hayatımızda vardı.

3 ay önce Azra'nın en yakın arkadaşı (tek arkadaşı) Eylül Ada lazımlık kullanmaya başladı ve Azra ondan çok etkilendi. Oraya gittiğimizde ya da bize geldiklerinde onun 'çiş' diyerek tuvalete gitmesi kafasında bir şeyler uyandırdı sanırım. Arada bir bezi varken, bezini gösterip tuvalete gitmek istiyordu ama götürdüğümde hiç bir şey yapmıyordu. Hatta bu İstanbul tatilimizde de böyleydi.

Kayseri'ye döndükten sonra bu tuvalet mevzusu iyice gündemimize oturdu ama ben ekstra hiç bir şey yapmadım. Sadece ben tuvalete gideceğim zamanlarda 'Benim çişim geldi, tuvalete gidiyorum' diyerek fark etmesini sağlamaya çalışıyordum. Derken bir gün Azra üst üste üç defa bezini gösterdi, tuvalete götürdüm ve yaptı. Hatta birinde kakasını da yaptı. Ben şok!

Bunun yapabildiyse başlamam gerek yoksa bu duyarlılık dönemini atlayıp unutabilir düşüncesiyle ertesi gün bezi hayatımızdan çıkardım. Öncelikle Azra ile bezlerin gideceğine dair bir konuşma yaptım. Artık anne, baba gibi kilot giymesi gerektiğini söyledim. Oyuncak bebekleriyle bir oyun yaptım ve onlar artık bez istemiyorlardı. İnternetten bir kaç beze veda şarkısı dinlettim. Çişimiz tuvalette, kakamız tuvaletteeee... diye diye evde dolandım Sonra birlikte bezleri bir poşete doldurduk ve kapının önüne koyduk. Güzelce bay bay yaptık, öpücük attık ve kapıyı kapattık...

Fakat o gün hiç bir çişini ve kakasını tuvalete yapmadı! Akşam olunca, ev silmek ve çamaşır yıkamaktan harap bir şekilde acaba erken mi diye kara kara düşündüm. Aileme, arkadaşlarıma sordum... Ama bir kere bay bay dedik bezlere, şimdi hoş geldiniz yapmak olmaz, biraz daha deneyeyim diyerek devam etmeye karar verdim. Ertesi gün gittim ve bir sürü iç çamaşırı ve alıştırma kilodu aldım. Kısa ziyaretler dışında dışarıya çıkmamaya karar verdim ve kendimi daha yeni başladık tabii ki altına yapacak ne bekliyorsun diyerek hazırlamaya çalıştım.

Şunu söylemeliyim ki; annenin hazır olması çocuğun hazır olması kadar önemli. Bir anda öğrenecek, kup kuru kalacak diye bir şey yok! Bu düşünceyi her çiş yaptığında aklıma getirmeye çalıştım ve hiç tepki vermedim. Sadece bir dahakine tuvalete yaparsan daha iyi olur kızım diyerek ortalığı temizledim.

İlk üç gün, ben sürekli çiş geldimi diye sordum, tuvalete götürdüm, oturdu oturdu, hiç bir şey yapmadı. Kalktıktan 5dk sonra yere yaptı. Gece ise o uyuduktan sonra bez bağladım, uyanmadan çıkardım. Bir baktım ki büyük çoğunlukla kuru kalkıyor.

4. gün lazımlığa oturmamaya ve tuvalete girmemeye başladı, dedim bu böyle olmayacak, lazımlığını küçük tuvalete götürdüm, orayı ona özel bir hale getirdim, alıştırma kilodu giydirdim ve o göstermeden sormamaya kendi kendime söz verdim. Bir kaç gün boyunca günde bir yada iki kere çişini söyleyip tuvalete yapmaya başladı.

Şuan bezi atalı iki hafta oldu ve üç gündür günde sadece bir kez altına kaçırıyor. Dışarıda bile söylüyor. Bir de ilk günlerde gidip tuvalette dakikalarca oturuyorduk. Şimdi oturduğu gibi yapıp çıkıyoruz. Sadece kaka konusunda problemimiz var. Biraz kabız oldu, iki yada üç günde bir yapmaya başladı. Onu da halledeceğiz İnşallah. İki gecedir de bez bağlamıyorum, ağlarsa tuvalete tutuyorum, hemen yapıyor. Kuru kalkıyor :)

Bu iki haftada şunu anladım ki bu tuvalet eğitimi değil, sadece bir alışma süreci. Çocuğun doğal bir gelişim dönemi. İşaretleri iyi anlamak ve sabırlı bir şekilde rehberlik etmek gerekiyor. Ben tuvaletini yaptıktan sonra aferin kızım demekten başka hiç bir ödül vermedim yada asla altına yaptı diye kızmadım. Azra temiz kalma iç güdüsüyle halletti olayı :)

Bu süreci henüz yaşamamış herkese şimdiden sabır ve kolaylık diliyorum :)

Devamını Oku »