Ne zamandır ben de blog yazacağım diye
ortalarda dolanıyordum. Bu güne kısmetmiş :) Acemi bir blogger ve acemi bir
anne olarak ilk yazımla karşınızdayım. Aslında esas amacım kızımın ilerde
bunları okuyup "Ah garip anam, çilekeş anam neler de yapmış benim
için" demesidir. :) Şaka bir yana şuan 5,5 aylık olan prensesimin her
anının kaydını tutmak istiyorum. Hamileliğimden bu yana tuttuğum günlüğümü
artık halka açıyorum:)
Öncelikle ben kimim? Çok güzel bir
çocukluk geçirmiş, çok anlayışlı ve sevgi dolu ebeveynleri,iki tane cadı
kardeşi olan, üniversite okumuş, liseden beri aşık olduğu adamla evlenmiş,
yüksek lisansını yarım bırakmış ve annesi gibi 25 yaşında kızını kucağına almış
bir anneyim.
Hamile olduğum andan itibaren bebeğim için
her şeyin en iyisini yapmak istedim. Bu yüzden sürekli araştırdım. Bir çok blog
takip ettim. Kitaplar okudum. Videolar izledim. Tecrübeli annelere danıştım.
Annemle konuştum. Kızımın odasını eşyalarını hazırladım. Hiç eksik bir şey
bırakmadım. Doğum yaklaştığında artık "ben hazırım" diyordum.
Açıkçası kimseye söylemesem de içten içe " Herkes bebek bakmak zor diyor,
ne var Allah aşkına. Amma da abartıyorlar. Yedir, altını temizle, uyut. Neymiş
öyle saatlerce ayakta sallamak, ben alıştırırım onu yatırırım uyur. Öyle çok da
ağlamaz benim bebeğim, sakin sakin büyüteceğim için o da sakin mutlu bir bebek
olur" gibi şeyler düşünüyordum. (Kendimi rezil etmemek için diğer
düşüncelerimi yazmıyorum:)) Taaki o küçücük meleğimi kollarıma alana
kadar.
Kızımı 1,5 saatlik bir sancı ve 1,5 ıkınma
sonrasında doğurdum. Kolay bir doğumdu. Kızım acele edip 23 gün önce doğduğu
için, bir de genetik olarak bana çekip minyon olduğu için 2550gr 49cm olarak
doğdu. Onu ilk gördüğümde "Ne kadar küçük" diye düşündüm ve işte o
anda nasıl büyüteceğim sorusu beynimin içinde dolanmaya başladı. Telaşlandım...
Ve hala telaşlıyım...
Bu gün kızım tam 5 ay 19 günlük. Bu süreç
boyunca çok defa hastaneye gittik, üç gün hastanede yattık, bir defa
zehirlendik,bir kere kafa üstü düştük, neredeyse her gün "Bu kıza ne
oldu?" diye akla karayı seçtik, her yaptığımızı internetten araştırdık, en
ufak sorunda karaları bağladık.Evet çok zorlanıyorum. Hiç bir şey tahmin
ettiğim gibi gitmiyor. Asla yapmam dediğim her şeyi yaptım (ayakta sallamak
daha doğrusu sallananılabilecek her yerde sallamak, emzik vermek, saç kurutma
makinesi sesi dinletmek gibi). Bazen kendimi çok çaresiz hissettim. Bazen
ağladım.Ama sorun bana "Hayatın boyunca yaşadığın en güzel duygu ne?"
diye. Milyonlarca kere de sorsanız her seferinde tereddütsüz "ANNELİK"
diyeceğim.
İşte blogumun adı böyle geldi aklıma. Evet
bir kız çocuğu doğurdum, ama aslında bir anne de doğdu o sırada. Ben doğurdum
ve büyütüyorum ikisini de.Tecrübelerimi benim gibi tecrübesiz annelerle, anne
adaylarıyla ve okumak isteyen herkesle paylaşmak istiyorum. Umarım keyif
alırsınız.
Merhabalar öncelik hayırlı olsun :) Gerçekten çok içten ve samimice duygularınızı paylaşmışınız.Neler yaşadığınızı,neler hissettiğinizi okuyucuya gayette iyi hissettirebiliyorsunuz.Blog tasarımınız da şimdilik iyi fakat ileride çıtayı yükselttiğinizde ve bol okuyuculu döneme girdiğinizde (ki sizin için uzak değil gibi bence) değişiklik isteyebilir.ayrıca sağ taraftaki sidebar denen yere (hakkımda,blog arşivi gibi şeylerin olduğu yer)bazı eklemeler yapmalısınız.misal facebook,twitter,en popüler konular gibi gibi gadgetler eklemelisiniz.tavsiye olarak belli başlı teknik bilgileri öğrenebilmeniz adına bloghocam sitesini ve benzer siteleri incelemenizi öneririm.Blogunuz umarım iyi yerlere gelir.sizi takip listemin başlarına yerleştirdim.Bol şans..
YanıtlaSilGüzel düşünceleriniz ve iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Önerilerinizi dikkate alacağım.
SilCanım cok guzel olmuş.gorsel olarak biraraya geldiğimizde konusalım daha cici olsun blogun ;)
YanıtlaSilTeşekkür ederim arzu ablacım, konuşuruz bol bol :)
Sil