8 Mayıs 2014 Perşembe

Teyzelerim, Ablalarım!

Hamile olduğunu öğrendiği an, bir kadın için en güzel anlardan biridir. Mutlusundur. Eşinle paylaşırsın, ailenle paylaşırsın, sağlıklı beslenmeye başlarsın. Her şey güzeldir. Taaki göbeğin belirmeye başlayana kadar. İşte o andan itibaren hamileliğini ve bebeğini bir sürü tanımadığın kadınla yaşamak zorunda kalırsın.

Geçmişte yaşamış, orada kalmış, o devirde çocuk büyütmüş bu teyzeler yolda, markette , otobüste , trende, hastanede, pastahanede, hasta ziyaretinde, gezmede, tozmada kısacası her yerde karşına çıkabilirler. Her konuda fikirleri olur ve kendilerini seni uyarmak zorunda hissederler. Yeni bilgileri asla kabul etmezler. Birde bu teyzelerin yetiştirdiği ablalar var ki, onlarda annelerinden öğrendikleri gibi çocuk büyütmüşlerdir ve başka türlü çocuk büyütenlere acıyarak bakarlar.

İşte bunlardan biriyle karşılaştıysanız, hamileyken "Ay canııım hamile misin? Kaç aylık?", doğumdan sonra ise "Ay canııım pek de tatlı! Kaç aylık?" diye başlayan muhabbet bir anda şu kıvama gelir;
-Kız mı oğlan mı?
-Kız teyzecim
-Yok yok sen yanlış biliyosun, bu resmen oğlan göbeği
-Ama doktor dedi
-Doktor ne anlarmış! Eskiden doktor mu vardı! Ben bilirim yavrum, bu oğlan!
-Ama..
-Normal mi doğurcan sezaryen mi?
- Şey yani bilmiyorum
-Normal çok zor yavrum, benim kızım doğurdu da ayyyh, bir ay ayağa kalkamadı!
-!!!
-Sen sezaryen ol, yapamazsın normali! Çok zor çok... Annesütü mü vericen?
-E tabii çok istiyorum
- İyi çok iyi de yavrum göğüslerin çok küçük. Benim kızımında böyleydi, damla süt gelmedi.
-Nasıl ya benim...
-Küçük, küçük yavrum gelmez süt, aynı böyleydi kızımın ki!

Bu yine kısa versiyon, uzun uzadıya anlatsam düşüğünden, sakat bebeğine bir sürü korkunç senaryo duymuşluğum var. Bunları atlatıp bir şekilde depresyona girmeden doğurduysan, ne mutlu. Doğumdan sonra kaçarın yok! Bebek görmeye geldiler mi yandın! Loğusalık depresyonu dedikleri şey böyle oluyor işte!

-Sütün var mı?
- Var çok şükür
- Besleyici değil o zaman!
-Ne? Niye?
-E baksana bu çocuk aç, nasıl da aranıyor. Doymamış besbelli!
-Yok abla ondan değil, o..
-Kız neden olacak, baksana yavrum küçücük kalmış! Mama ver sen buna mama!Yavrum, sana mama vermediler mi? Gel ben emzireyim seni gel.
-Gelişimi ayına uygun dedi doktor.
-Doktora bakma sen, ne bilir onlar. Benim kızım bunun yaşındayken kocamandı, kucakta taşınmazdı.
-!!!

- Kızım niye açıyorsun çocuğun üstünü, örtsene!
- Burası çok sıcak oldu teyze, terlemesin diye!
- Ay şimdiki nesil de bir farklı canım. Tabi ki terleyecek, bebek bu kızım, böyle büyüyecek. Sen sar onu!
-Ama bunaldı çocuk
-Ay el kadar bebek ne anlarmış bunalmaktan. Biz bebekleri kat kat kundağa sarardık yatırırdık, bişeycik olmazdı. Hem baksana uykusu gelmiş onun, uyut sen onu uyut.
-Yeni uyandı teyze, uykusu yok.
-Besbelli var işte. Getir sallayayım ayağımda getir. Ayy senin ayağında çorap ta yok!
-Ev sıcak ama..
-Kızım sütün soğur, ay sen bu çocuğu mahvedersin böyle!!!

Son olarak başıma gelen bir olayı anlatayım. Doğuma gitmişim, sancı çekiyorum. Arkadaşlarım yanımda. Bir teyze de arkadaşlarımın yanına geldi, bende oralardayım ve duyuyorum. Teyze ve arkadaşlarım arasında geçen diyalog aynen şöyle;
-Yavrum, bebek kız mı oğlan mı?
-Kız teyzecim
-Olsun olsun..
İşte böyle :) Türkiye'de her an böyle bir durumla karşılaşabiliriz. Hazırlıklı olmak gerek :)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

2 yorum: