26 Mayıs 2014 Pazartesi

Sizi gidi Mikroplar!

Merak ediyorum, dünyanın herhangi bir yerinde ülkemizdeki gibi fazla sayıda, çok temiz bakılan ve çok sık hasta olan çocuklar var mı? Sanmıyorum...

Temizlik ve hijyen ülkemiz ev kadınlarının çoğunda hastalık haline gelmiş durumda. İnanın çok üzülüyorum. Zaten hayat kısa, gözünü aç kapat bitiyor. Her gün, günlük işleri ve yemekleri yapıp üzerine saatler boyunca evi temizlemeye uğraşarak, geri kalan saatlerde de ev kirlenmesin diye çabalayarak hayat geçer mi? Çocuklar büyüyor, hiç bir şey anlamıyorlar. Ben çocuğumu yaşayamadıktan sonra ne yapayım evi, temizliği...

Dediklerim yanlış anlaşılmasın, pislik içinde yaşayalım demiyorum. Tabii ki temizlik yapılacak, ama abartmaya gerek yok!

Öyle steril evler var ki; bebekler 1 yaşına kadar battaniyeler üzerinde tutuluyor, yere düşen oyuncaklar steril edilmeden verilmiyor, eve başka bir çocuk geldikten sonra bütün oyuncaklar yıkanıyor, bebek sokağa çıkarılmıyor, kıyafetler kaynatılıp ütüleniyor, bebeğin rahatça emeklemesine izin verilmiyor, her yer ağır temizlik ürünleriyle dezenfekte ediliyor, evin içi bütün gün çamaşır suyu kokuyor vs. Daha bir çok örnek yazabilirim. Bunu çocuğunu korumak adına yapan ebeveynler aslında ona zarar verdiklerinin farkında değiller.

Bebek hastalanmasın diye steril ortamda büyütmek, bağışıklık sisteminin gelişmemesine ve daha çabuk hastalanmasına sebep oluyor. Böyle büyütülen bebekler okula başladıklarında, daha önceden hiç tanışmadıkları mikroplara maruz kaldıklarından, çok sık hastalanıyorlar. Sıkı bir şekilde takipçisi olduğum Dr. Kadir Tuğcu şu makalesinde bağışıklık konusunu izah ediyor ve steril büyütmenin çocuk için zararlı olduğunun altını çiziyor. Bu konuda okunması gereken başka bir makale de Dr. Murat Kınıkoğlu'dan. Kendisi de samimi bir dille annelerdeki titizlik takıntısının zararlarını anlatmış.

Fazla temizlik takıntılı olmanın bir başka zararı da çocuğun duygusal gelişimiyle ilgili. Çoğu anne bütün gün iş güç yapmaktan çocuğuyla ilgilenemiyor. Anne boş zaman yaratıp çocukla ilgilenmeyince, annesini özleyen çocuk ilgi çekmek için türlü yaramazlıklar yapıyor. Bu yaramazlıklar, zaten bütün gün yorulmuş anneyi çıldırtıyor. Sonuçta bütün gün kavga dövüşle geçen bir anne çocuk ilişkisi ortaya çıkıyor.

Bir forumda bir bayan "Ailelerimizin bize yaptığı ama bizim asla çocuklarımıza yapmayacağımız şeyler" konulu bir sohbet başlatmıştı. Orada çoğu bayan şunu yazmıştı: "Annem o kadar çok temizlik yapıyordu ki, benimle hiç oyun oynamadı. Ben temizlik yapmak yerine çocuğumla ilgileneceğim." Koca koca kadınlar bunu yazıyorlar, nasıl etkilenmişler bir düşünün.

Açıkçası ben de bazen, özellikle ilk üç ay "aman mikrop kapar mı?" düşüncesine kapılıyordum. Ama yavaş yavaş bu endişelerim azaldı. Şimdi gayet rahatım çok şükür. Zaten rahat olmasaydım çıldırmıştım çünkü her şeyi ağzına sokuyor. Dünyayı ağzıyla keşfediyor, birinden kapmasa diğerinden kapacak mikrobu. Yapacak bir şey yok :)

Keşke bebeğimiz ilk doğduğu gibi steril kalsa, bu dünyanın pisliklerine bulaşmasa... Malesef olmuyor. Hangimiz o kadar temiz kalabildik ki...






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

2 yorum: